Su Olmasaydı?
Suyun önemi ve korunması konusunda farkındalık oluşturmak için her yıl “22 Mart Dünya Su Günü“ kutlanıyor. Dünya su günü giderek büyüyen su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda bir adımdı.Yetişkin insan vücudunun yüzde 60 kadarı sudur. İnsanlar, bitkiler ve hayvanlar hayatta kalmak için suya ihtiyaç duyar. Bu nedenle, yeryüzündeki yaşamı sürdürmek için doğal kaynakların önemli olduğunu anlamak gerekir.
Vücuttaki her hücre, doku ve organın düzgün çalışması için suya ihtiyacı vardır. Su; idrar yapma, terleme ve bağırsak hareketleri yoluyla vücuttaki atıkları uzaklaştırır, sıcaklığı normal seviyelerde tutar ve eklemleri kayganlaştırır. Su, kalp sağlığı için de çok önemlidir. Kalp sürekli çalışır ve kan pompalar. Yeterli su içerek, yani kaybettiğinden daha fazla su içerek, kalbin işini yapmasında yardımcı olur.
Kısaca su hayattır ve su olmadan hayat olmaz. Peki su bu kadar önemliyken bir de barajlardaki su oranlarımıza bakalım.
İstanbul yüzeysel su kaynakları ile beslenen bir şehir. Yağışlı mevsimlerde gelen sular baraj ve regülatörlerde toplanarak gerekli arıtma işlemlerinden sonra şehre veriliyor. Nüfusun artması ve coğrafi olarak hizmet alanının genişlemesi sebebiyle şehir artık su anlamında kapasitesini neredeyse aşmış durumda.
İstanbul barajlarının doluluk oranları:
Ömerli Barajı yüzde 79,76
Papuçdere Barajı 46,40
Sazlıdere Barajı yüzde 33.72
Büyükçekmece Barajı yüzde 63,72
Alibeyköy Barajı yüzde 57,23
Terkos Barajı yüzde 59,57
Kazandere barajı yüzde 59,49
Elmalı Barajı yüzde 71,35
Darlık Barajı yüzde 74,80
Nasıl Önlem Almalıyız?
Diş fırçalarken musluğun kapalı olmasına özen göstermeliyiz.
Ekonomik musluk başlığı kullanarak ciddi bir şekilde su tasarrufu yapabiliriz.
Duş yaparken sıcak su musluğunu açtığımızda gelen ilk soğuk suyu tekrar geri sisteme veren vana yapıları kullanılabilir.
Sifon haznesine 1 litrelik pet şişe koymak da oldukça önemli. Böylelikle her seferin 15 litre suyun gitmesine engel olabiliriz.
Kaynak: Gümrük TV