Ağır Sanayinin Net Sıfır Hedefine Ulaşmasına Yönelik Yol Haritası Yayınlandı
Dünya Ekonomik Forumu, ağır sanayinin net sıfır hedefine
ulaşmasına yönelik yol haritası özelliği taşıyan bir rapor yayımladı.
Günümüzde ağır sanayi, küresel enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını ve küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 30’undan fazlasını oluşturuyor. Çelik, çimento, alüminyum, amonyak ile petrol ve gazdan oluşan beş endüstri, bu emisyonların yaklaşık yüzde 80’ine sebep oluyor.
Bu kapsamda Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum, WEF), küresel danışmanlık şirketi Accenture ile birlikte söz konusu sektörlerin net sıfır hedefine ulaşabilmelerine yönelik bir yol haritası özelliği taşıyan Net Sıfır Sanayi İzleme Aracı’nı (Net Zero Industry Tracker) raporunu hazırladı. Net Sıfır Sanayi İzleme Aracı, sektör liderlerini, politika yapıcıları ve tüketicileri atılması gereken adımlar hakkında bilgilendirerek içgörü sağlamayı hedefliyor.
Dünya Ekonomik Forumu Enerji, Malzeme ve Altyapı Başkanı Roberto Bocca, “Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 30’unu oluşturan ağır sanayinin yeşil dönüşümünün ilerleme hızını ve yönünü anlamak için kapsamlı bir izleme mekanizmasına sahip değildik.” diyerek raporun önemli bir boşluğu doldurduğuna dikkat çekiyor.
Rapor, en fazla emisyon üreten beş endüstrinin paydaşları için birtakım öneriler sunuyor.
Düşük emisyonlu üretim eşiklerinin tanımlanması gerekiyor
Rapora göre, uluslararası sürdürülebilirlik standartları kapsamında, emisyon yoğunluğu eşiklerinin belirlenmesi gerekiyor. Bu eşikler belirlenirken, yeni teknolojilere geçişten etkilenmeyecek şekilde, çimentodaki klinker oranı, alüminyum veya çelikteki hurda içeriği gibi değişen ürün özelliklerinin de hesaba katılması gerekiyor. Çok paydaşlı iş birliğinin yanı sıra, “Alüminyum Yönetim Girişimi (Aluminium Stewardship Initiative)” veya “Sorumlu Çelik (Responsible Steel)” gibi belirlenmiş endüstri standartlarının her sektöre özel olarak uyarlanması önem taşıyor.
Düşük emisyonlu üretim teknolojileri doğal gazda yüzde 80, çimento ve çelikte yüzde 95 ve amonyakta yüzde 100’e yakın emisyon azaltımı sağlayabiliyor. Ancak bu teknolojiler, geleneksel yöntemlere göre oldukça maliyetli. Bu kapsamda, kamu ve özel sektörün, bu tür projeleri dünya çapında yaygınlaştırması için birlikte hareket etmesi gerekiyor.
Öte yandan yüksek maliyetli, düşük emisyonlu üretim tesislerine yatırım yapan firmalar, rekabetçi konumlarının sarsılması riskiyle de karşı karşıya kalabiliyor. Bu doğrultuda düzenlenecek yeni yasalarla, piyasadaki rekabet ortamının eşitlenmesi ve firmaların düşük karbonlu pazarlara girmeye teşvik edilmesi gerekiyor.
Accenture’ın kıdemli genel müdürü ve küresel Enerji endüstrisi lideri Muqsit Ashraf, “, Özellikle çimento ve çelik gibi enerji yoğun endüstrilerde sera gazı azaltımı zor sektörlerin dönüşümünü hızlandırmak, net sıfır hedeflerini gerçekleştirmek için kritik öneme sahip. Günümüzün yüksek enerji ve malzeme fiyatları ortamında sanayinin enerji yoğunluğunu azaltmak rekabet avantajı da sağlayacak. Net Sıfır Sanayi İzleme Aracı, karbondan arındırma ve enerji verimliliği konusuna şeffaflık ve yenilik getirecek önemli bir araç olma özelliği taşıyor.” diyerek raporun önemine vurgu yapıyor.
Kaynak: Gümrük TV