Gümrük Müşavirlerinin Sorumlulukları, Kendilerine ve Firmalarına Kesilen Cezalar
İGMD, Gümrükler
Genel Müdürlüğü Gümrük Müşavirleri Daire Başkanlığı muhatap “Gümrük
Müşavirlerinin Sorumlulukları, Kendilerine ve Firmalarına Kesilen 5326 Sayılı
İştirak Hükümlerine Göre Cezalar” hakkında bir yazı yayımladı.
Yazıda, yükümlüsünce beyan edilen vergi ve belgelerle sistem tarafından hesaplanan vergiler ve istenen belgeler arasında farklılık bulunan, bundan dolayı bir gelir eksikliği tespit edilen beyannameler ile ilgili işlemler konusunda yazışmalar yapıldığı hatırlatıldı.
Son yıllarda A. TR eşliğinde AB üyesi ülkelerden gelerek ithal edilen, bazı ürünlerin ithalatında ek mali yükümlülük tahsili gerektiren (Amerikan Menşeli vb. ülkelerde olduğu gibi) işlemler örneklenerek 2018 yılından beri geriye dönük belgeler taranarak gümrük idarelerince ceza öngörülen binlerce ihtilaflı dosya konusunun işleme konularak hem Gümrük Müşavirine hem de Firmasına ayrı ayrı tebligatlar yapılmaya başlandığı anımsatıldı.
Daha önce 5326 Sayılı Kabahatler Kanununda gümrük idaresi iştirak hükümleri doğrultusunda uygulanan cezalar konusunda Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'ne iletildiği ve sorunlara çözüm arandığı, ancak henüz bir çözüm üretilemediği belirtildi. Makama gümrük idaresinin Gümrük Müşavirine, bağlı olduğu Tüzel Kişiliğine hem de adına işlem yaptığı firmasına 5326 Sayılı Yasanın 14. Maddesi iştirak hükümleri çalıştırılarak uyguladığı cezalarda isabetsizlikler bulunduğunun ifade edilmeye çalışıldığı aktarıldı.
Ceza tahakkuklarının yapıldığı konu hakkında mağduriyet göz önüne alındığında yapılan işlemlerin doğruluğunun sorgulanmaya başlandığı ve itirazlarla ya da mahkemelerde hak arama durumuna gelindiği ifade edildi.
Gümrük idarelerince Gümrük Kanunu hükümlerine göre verilen idari para cezalarının Kabahatler Kanununun 3.üncü maddesi gereği bu Kanunun genel hükümlerine tabi olduğu belirtilerek, Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 2013/38 sayılı Genelgenin 10.uncu maddesinde de belirtildiği üzere 5326 sayılı Kabahatler Kanunda, İşlenen kabahat nedeniyle verilen idari para cezasıyla ilgili olarak müteselsil sorumluluk kabul edilmediğine dikkat çekildi.
5326 sayılı Kanunun 7.inci maddesinde; "Kabahat, icrai ve ihmali davranışlarla işlenir”. Aynı kanunun 9 uncu maddesinde; "Kabahatler, kanunda açık hüküm bulunmayan durumlarda, hem kasten hem de taksirle işlenebilir." denildiği iletildi.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda idari para cezası verilmesinde kasıt unsuru aranacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bu durumda, Gümrük Kanununa göre verilen idari para cezalarına konu fiillerin taksirle işlenen fiiller olduğu vurgulandı. Taksirle işlenen fiiller için Kabahatler Kanununun 14/3 üncü maddesinin çalıştırılabilmesi için bu fiil için gümrük idaresince aynı zamanda bir ceza davası açılması gerektiği ifade edildi.
Haklarında ceza uygulananlarla ilgili olarak Kabahatler Kanunu iştirak hükümlerine göre düzenlenmiş idari para cezalarının, Gümrük Kanunu, Danıştay ve Mahkeme Kararlarında tahakkuktan ve vergi oranlarından Gümrük İdaresinin sorumlu olduğu, Kanun ve mevzuatların uygulamasında eşitlik ilkesine göre, gelir eksikliğine sebep olan memur ve idareye de iştirak hükmü gereği idari para cezası uygulanması gerekip gerekmediği sorusu yöneltildi.
Gümrük İdaresinin Gümrük Kanunu ve Kabahatler Kanunu ile ilgili uyguladığı cezalara ilişkin dernek üyelerinin dava konusu yaptığı Vergi Mahkemeleri dahil, Bölge İdare Mahkemelerinde epeyce ihtilaf konusu, başvurularının bulunduğu belirtildi. Söz konusu davaların birçoğunda üyeler lehine, idare aleyhine neticelenen davalar bulunduğu ve konu hakkında yaşanan mağduriyetin açıkça görüldüğü vurgulandı.
Konunun değerlendirilerek sonuca bağlanması talep edildi.
İlgili yazı için tıklayınız.
Kaynak: Gümrük TV