İSO 15. Sanayi Kongresini ‘Sürdürülebilirlik’ Temasıyla Düzenledi
İSO’nun düzenlediği 15. Sanayi Kongresi’ne katılan Ticaret
Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, “karbon salınımı ile ilgili eylemlerimiz var.
Otomotiv ve gemi inşa sanayindeki konvansiyonel yöntemleri dönüştürmemiz
gerekiyor.” dedi.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) interaktif formatta düzenlediği İSO 15. Sanayi Kongresi, “Başka Türlü Mümkün: Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak” temasıyla gerçekleştirildi.
Sanayicinin tüm paydaşlarla bir araya geldiği 15. Sanayi Kongresinde, başta iklim değişikliği olmak üzere çevresel ve toplumsal sorunlara ilişkin stratejileri de içeren yeni bir dünya düzenine yönelik gelişmeler ve trendler tartışıldı.
Sanayide Dönüşüm ve Riskleri Yönetmek Paneli yapıldı
15. Sanayi Kongresi’nde Sanayide Dönüşüm; Riskleri Yönetmek, Fırsatları Yakalamak başlıklı bir panel yapıldı. Panele özel sektör temsilcilerinin yanı sıra, Avrupa Komisyonu Sektör Başkanı Dr. Michael A. Rupp, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu katıldı.
Avrupa Komisyonu Sektör Başkanı Dr. Michael A. Rupp, önümüzde büyük bir dönüşüm olduğunu ve Yeşil Mutabakat’ın Avrupa’nın stratejik ekonomisini açıkladığını belirterek, çevresel zorlukları fırsata dönüştürebileceklerini dile getirdi.
Rupp, “Biraz daha yeşil ve akıllı sistemlere yatırım yapmamız gerekiyor. Aynı zamanda daha fazla enerji verimliliği olan evler yaratmamız, temiz enerjiyi hedeflememiz ve doğayı korumamız gerekiyor. Bunların hepsini başarabilmemiz için yeşil projeyi daha kapsamlı bir şekilde finanse etmemiz gerekiyor. Daha yeşil, daha dijital, daha da mücadeleci bir iş modelinden söz ediyoruz. Bir yandan daha derin ve daha dijital bir pazara ihtiyacımız varken, öte yandan endüstrileri de buradaki iklim nötrlüğüne dair desteklememiz gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
Tuzcu: “İhracatı sürdürülebilir kılmak için altyapı çalışmalarını hızlandırdık”
Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, dünya ticaretinde yepyeni bir dönemin eşiğinde olduklarını belirterek, ana paradigmanın iklim değişikliği açısından artık yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeden oluştuğunu söyledi. Dijital dönüşümü yeşil dönüşümden ayrı kabul edemeyeceklerini dile getiren Tuzcu, bu kavramları birlikte ele almaları gerektiğini kaydetti. Pandemi sonrası yeni parametrelerle üretim ve ihracatı sürdürülebilir kılmak üzere altyapı çalışmalarını hızlandırdıklarını anlatan Tuzcu, kasım ayında Paris Anlaşması’nı onaylamalarının ve 2053 yılında sıfır karbon hedefi koymalarının bu konudaki kararlılıklarını gösterdiğini ifade etti.
Tuzcu şöyle devam etti:
“Yeşil dönüşümünü temiz enerji olmadan başaramayız. Enerji kaynaklarımızı sanayi sektörlerimizle buluşturmak için eylem planımızda önemli unsurlar bulunuyor. Yeşil dönüşüme ve küresel işbirliğine ayak uyduracak şekilde KOBİ’lere yönelik politikaların önceliklendirilmesi de hedeflerimiz arasında. Ürün ve insan kaynaklarının hareketi ile ilgili olarak karbon salınımının ulaşımı ile ilgili intikaline engel olmak için eylemlerimiz var. Otomotiv ve gemi inşa sanayindeki konvansiyonel yöntemleri dönüştürmemiz gerekiyor.”
Türkiye’nin karbon salımı ile ilgili birçok ülkenin önünde olduğunu belirten Tuzcu, “AB ile farklı platformlarda istişare mekanizmalarımızı işletiyoruz. Fit 55 ile uyumlu ve takvimlendirilmiş bir planımız var. İSO ile tekstil konusunda bir çalışmamız bulunuyor. Birçok sektörde bankalarımızı ve diğer özel sektör oyuncularımıza da katarak farkındalığı artırmamız gerekiyor” dedi.
Erdal Bahçıvan: Türkiye’nin de AB ülkelerine sağlanacak ayrıcalıklardan faydalanması gerektiğine inanıyoruz”
Kongre’nin açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bu seneki 15. Sanayi Kongresinin temasını “Başka Türlü Mümkün: Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak” olarak belirlediklerini söyleyerek, “çünkü İstanbul Sanayi Odası olarak sürdürülebilir gelecek için sanayide dönüşümün şart olduğunun bilincindeyiz.” dedi.
Hem iklim değişikliğinin, hem sürdürülebilirlik bağlamında yaşanılan gelişmelerin sanayinin temel sektörlerini farklı boyutta tetikleyeceğini aktaran Bahçıvan, “işte bu nedenle İstanbul Sanayi Odası olarak sanayimize yönelik tehditlere karşı güçlü bir rehberlik sunmak için kendimizi zorunlu hissettik ve sürdürülebilirlik konusunda metodolojik bir bakış açısıyla çalışmalarımızı planladık.” İfadelerini kullandı.
Bahçıvan, “Uluslararası ticaretin değişen koşulları, güncellenen yasa ve mevzuatlar, tüketici beklentileri ve en önemlisi gençliğin talepleri şirketlerin bir an önce sürdürülebilirlik bakış açısını benimsemelerini gerektiriyor. Sürdürülebilirlik konusundaki dönüşümü gerçekleştirmenin belirli maliyetlere katlanmayı gerektirdiği ise hepimizin malumu. Bununla birlikte dönüşüm için gerekli kaynak ihtiyacının karşılanması için sürdürülebilir finans kapsamındaki ürün ve hizmet çeşitliliğini her geçen gün artırıyor. Sürdürülebilirlik stratejisini benimseyen şirketler; doğaya ve topluma olan olumlu etkilerini görünür kılarak dönüşüm için ihtiyaç duydukları finansal desteklere daha kolay ulaşabiliyorlar. Gümrük Birliği içindeki ülkelerin eşit şartlarda rekabet edebilmeleri adına Türkiye’nin de AB ülkelerine sürdürülebilirlik konusunda sağlanacak fon, destek ve ayrıcalıklardan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Gümrük Birliği müzakerelerde sürdürülebilirlik unsuruna yer verilmesi ve Türkiye’nin üyeliğe aday ve Gümrük Birliğine dahil bir ülke olarak AB üyeleriyle aynı koşullara sahip olmasının sağlanması gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum.”
Bahçıvan sözlerini şöyle noktaladı:
“Hepimizi ilgilendiren bu dönüşümün zorlu bir süreç olduğunun farkındayız. Herkesin fikrine, emeğine ihtiyacımız olacağı anlayışı ile kişiler, kurumlar, sektörel arası, ulusal ve küresel iş birliklerini geliştirmek için çabalarımızı esirgememeliyiz. Bu nedenle bugün ‘Başka Türlü Mümkün’ diyerek ‘Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak’ için bir aradayız.”
Kaynak: Gümrük TV