İtiraz Süresi Kaçırılan Ek Tahakkuk Veya Ceza Kararlarının Kaldırılması Talebi
İtiraz Süresi Kaçırılan Ek Tahakkuk Veya Ceza Kararlarının Kaldırılması TalebiGümrükler Genel Müdürlüğünün 31.03.2020 tarih 53533520 sayılı tasarruflu yazısı ile itiraz süresi geçirilen vergi tahakkuk ve/veya para cezalarının Gümrük Kanununun 211. maddesi kapsamında kaldırılması başvuruları hakkında uygulamada yaşanılan tereddütlere açıklık getirilmiştir.
Bildiğiniz üzere Gümrük Kanunu ve buna bağlı ikincil düzenlemeler kapsamında gümrük idarelerince alınan “karar”lar, aleyhine olduğunu düşünen muhatapları açısından Gümrük Kanununun 242. maddesine göre 15 günlük itiraz süresine tabidir. Çeşitli nedenlerden ötürü bu sürelerin kaçırılmış olması, mevzuat ve içtihatlar çerçevesinde hukuken kabul edilebilecek bir haklı sebep bulunmaması halinde, vergi veya cezanın kesinleşmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu aşamaya gelinmiş olan vergi ve cezalara ilişkin Gümrük Kanununun 211. maddesi kapsamında kaldırma başvurusu yapıldığında yapılacak incelemeye ilişkin ise bir netlik bulunmamaktadır.
İşte Gümrükler Genel Müdürlüğünün bu yazımıza konu tasarruflu yazısında da, zaten yayımı tarihinden itibaren varlığını koruyan ancak Kanunun 242. maddesinde yer alan hak düşürücü süre karşısında pek de işlerliği bulunmayan “Kaldırma” müessesesine ilişkin açıklama yapılmıştır.
Genel Müdürlük bu tasarruflu yazı ile ;Gümrük Kanununun 211. maddesine göre yapılan/yapılacak kaldırma başvurularında gümrük idarelerince, tahakkuk veya para cezasının itiraz edilmeyerek kesinleştiği gerekçeleriyle işlemin mevzuata uygunluğunun değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususuna açıklık getirmiştir.
Bu yazıda özetle;
- Kanunen tahsil edilmemesi gereken vergi ve cezaların, tebliğ tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde kaldırma başvurusuna konu edilebileceği,
- Vergi veya cezaya itiraz edilmeyerek kesinleşip kesinleşmemiş olmasının; bu başvuruya ilişkin yapılacak incelemede göz önüne alınacak tek kriter olmadığı,
- Bu kapsamda yapılacak başvurularda; talebin yalnızca vergi veya cezanın kesinleştiği gerekçesiyle reddedilmeyerek, işlemlerin hukuka uygunluğu açısından değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Gümrük mevzuatının -uluslararası bir yönünün de bulunması sebebiyle- esnek yapısı göz önüne alındığında uygulamaya ilişkin çokça tereddüt yaşandığı bilinmektedir. Ticaret Bakanlığı muhataplarının hak kaybı yaşamaması ve uygulama birliğinin sağlanmasının teminen bu ve benzeri tasarruflu yazıları ile uygulamaya açıklık getirmektedir.
Tabii ki mevzu bahis hukuk olduğunda unutulmaması gereken bir husus vardır: o da ne kadar hukukçu varsa o kadar yorum olduğu gerçeğidir. Bu açıdan bakıldığında da yasal düzenlenmelerin yorumlanmasında farklılıklar olması kaçınılmazdır. Yorum farklılıklarının bir sonucu olarak Genel Müdürlüğün bu yazısı, muhataplarında yeni bir hak kazandıkları yönünde izlenim bırakabilmektedir. Aslında bu çıkarımın yanlış olduğunu söylemek pek de mümkün değildir. Yanlış değil ancak eksik olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Gerek Genel Müdürlüğün tasarruflu yazısında gerekse de yukarıda belirttiğimiz gibi; 211. madde kapsamında yapılacak kaldırma başvuruları, muhataplara vergi veya cezanın hukukiliğinin yeniden incelenmesi hakkı tanımaktadır. Ancak 242. madde incelemesinden farklı olarak, bu başvuru vergi veya cezanın tahsilat sürecini etkilemeyecektir. Başka bir ifadeyle; kaldırma başvurusu yapılması, itiraz süresinin geçmiş olması ve bu nedenle vergi veya cezanın kesinleşmiş olduğu da göz önüne alındığında, idarenin muhataba karşı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun kapsamında ödeme emri ve devamında haciz işlemi uygulamasına engel teşkil etmeyecektir. Dolayısıyla 211. madde kapsamında kaldırma başvurusunda bulunacak muhatapların bu hususa dikkat etmeleri, muhtemel hak kaybı ve mağduriyetlerin de önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Saygılarımla,
Avukat
Emre KARAPINAR
Kaynak: Gümrük TV