Teknik Tekstilciler Atıkları Ekonomiye Kazandırıyor
Dünyayı yıllık 10,5 milyar ton karbondioksit salınımıyla en çok kirleten Çin başta olmak üzere, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin radikal dekarbonizasyon vaatleri, iklim kriziyle mücadeleye ticareti de etkileyecek geniş çaplı bir boyut kazandırdı.Dünya ticareti artık her ülkenin istediği gibi sanayi üretemeyeceği, ekolojik standartlara bağlı bir sürece girmek üzere. Küresel emisyonların yüzde 7’sine sahip tekstil, dünyanın en büyük ikinci kirleticisi olarak en fazla öne çıkan sektörlerden biri.
Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi (TEKSMER) – BUDİN Kimyevi Maddeler Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi iş birliğinde geri dönüştürülmüş polimerlerin kullanımı ile UV dayanımlı Bikomponent tekstil lifleri geliştirildi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin tekstilde dünyanın önde gelen üreticileri arasında yer aldığını, Türkiye’deki sanayiye, hatta direkt olmasa bile tarıma ve de endüstriye büyük oranda etkisi olduğunu söyledi.
Özellikle son dönemde hızla büyüyen 107 milyar dolarlık ihracat pazarına sahip teknik tekstil sektörünün, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yaparak yeni, düşük karbonlu bir sisteme dönüştürmenin yollarını aradıklarını dile getiren Eskinazi, “2014’te Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin ortaklığında İzmir Kalkınma Ajansı’nın güdümlü projesi olarak kurulan TEKSMER, yıllardır sürdürülebilir sanayi alanında birçok projeye imza atıyor. Teknik tekstilin temel hammaddesi olan yeni nesil elyaf ve lifleri geliştirmek amacıyla son dönemde çalışmalarını hızlandırdı ve başarılarına bir yenisine daha ekledi. TEKSMER- BUDİN Kimyevi Maddeler Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi iş birliğinde üretim sonrası çıkan atıklar geri dönüştürülerek fonksiyonel bikomponent tekstil lifleri geliştirildi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından desteklenen projemizi daha da ilerleterek geliştirdiğimiz geri dönüşüm liflerinden üretilen kumaşımızla dünya pazarına açılacağız.” dedi.
Her ülkenin karbon ayak izi olacak: İklim müzakereleri başlamalı
Jak Eskinazi, Türkiye’nin karbon emisyonu artış hızında OECD ülkeleri arasında en fazla artış gösteren iki ülkeden biri olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu artış hızı bizi 2030’a kadar önemli kirleticilerden biri olarak öne çıkarabilir. Her ülkeye ait bir karbon ayak izinin olacağı bir dönem bizi bekliyor. Sanayi stratejimizde, orta ve uzun vadeli kalkınma planlarımızda iklim değişikliği yer almalı. Çözüm yollarını biliyoruz. Değişmek için gereken güce sahibiz. Öyleyse neyi bekliyoruz? İklime dönük çözümlerle ilgili müzakereler bir an önce başlamalı. Yeni koşullara uygun üreten, katma değer sağlayan, istihdam yaratan, dünyada ürünleri aranan, tercih edilen markalarımızın olması lazım. Böylelikle yeşil yeni düzende rekabet edilebilecek, katma değer yaratabilecek bir ulusal zenginlik elde edebiliriz. Eksen değişiminin doğru yolu budur.”
Teknik tekstil ihracatı 2,6 milyar dolara ulaştı
Türkiye’nin teknik tekstil ihracatının Ocak-Kasım döneminde yüzde 68 artarak 2,6 milyar dolara ulaştığını açıklayan TEKSMER Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Bölgesi’nin ise teknik tekstil ihracatını yüzde 91 artırarak 174 milyon dolara taşıdığını sözlerine ekledi.
Ünlütürk “Türkiye geneli teknik tekstil ihracatımızda öne çıkan 10 ülke; ABD, Almanya, İngiltere, İtalya, Hollanda, İspanya, Romanya, Fransa, Polonya ve Mısır. Ege’den yapılan teknik tekstil ihracatımızda ise Çin ilk sırada. Yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üreten yeni nesil bir üretimle katma değer zincirimizi, ticaret kanalımızı büyütüyoruz. Düşük lif salımı yapan kumaşların tasarımı öncelikli hedeflerimizden biri. Çünkü döngüsel ekonomi, fikir aşamasında başlayan beşikten mezara kadar devam eden bir süreç. Sıfır atıksız bir endüstri hayal ediyorsak üretilen malzemenin tasarım aşamasından üretim aşamasına her noktayı planlayarak süreci yürütmeliyiz. Yıllardır yaptığımız çalışmalarla sanayinin geri dönüşümle döngüsel ekonomiye nasıl uyumlanabileceğine, değiştirilebildiğine şahit olduk. Dünya Ekonomik Forumu ya da G20 gibi zirvelerin hızlı sonuca ulaşamamasının nedeni iklim mücadelesinde küçük ülkelerin dışarıda bırakılması değil, Türkiye, Rusya, Suudi Arabistan, Endonezya, Bangladeş gibi gerçek büyük ülkelerin dahil edilmemesidir. Artık birlik olma zamanı.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Gümrük TV