10. Eurasia Fuarı’nda “Türkiye Yüzyılında Uluslararası Lojistik” Konulu Panel Düzenlendi
10. Eurasia Fuarı’nda konuşan TCDD Taşımacılık Genel Müdürü
Ufuk Yalçın, “demiryolu sektörünün bileşenleri olarak ülkemizi bölgesel
lojistik üs yapmak hedefiyle durmadan çalışıyoruz.” İfadelerini kullandı.
10. Eurasia Fuarı’nda “Türkiye Yüzyılında Uluslararası Lojistik” konulu panel düzenlendi. Prof. Dr. Mehmet Tanyaş moderatörlüğünde düzenlenen oturuma TCDD Taşımacılık Genel Müdürü Ufuk Yalçın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Baştor, Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, Demiryolu Taşımacılığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Onur Küçükdere katıldı.
Kamu ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı panelde TCDD Taşımacılık Genel Müdür Ufuk Yalçın, TCDD Taşımacılık’ın lojistik sektöründeki yerini değerlendirdi.
Yurtiçi ve yurtdışında günde 662 yolcu treni ve 205 yük treni işletildiğini, günde 672 bin yolcu, 73 bin tona yakın da yük taşıması gerçekleştirildiğini belirten Ufuk Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen yıl özel demiryolu tren işletmecileri ile beraber 38,5 milyon ton olarak gerçekleşen taşımalarımızın bu yıl 40 milyon tonu geçmesini bekliyoruz. Yük taşımalarındaki artışlar özel demiryolu tren işletmecileriyle beraber uyum içerisinde çalışmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Genel Müdürlüğümüz kaynaklarının yüzde 3’ünü demiryolu tren işletmecilerine tahsis ederek desteklemeye devam etmiştir.
Ülkemiz Asya ile Avrupa arasındaki ticaretin yönlendirdiği 3 önemli koridordan birisi olan Orta Koridor’un tam merkezinde bulunmaktadır. Kuzey ve Güney koridorlarına göre zaman, iklim ve mesafe avantajına sahip Orta Koridor Çin’ den başlayıp Avrupa’nın tam merkezine ulaşmaktadır.
Doğu batı arasında doğal köprü olması, jeopolitik konumunun sağladığı avantajların değerlendirilmesi ve artan ticaretin yarattığı lojistik ihtiyacı doğrultusunda hem Asya hem de Avrupa’ ya düzenli blok yük trenleri işletilmektedir. Avrupa’da 12 ülkeye; doğuda ise Rusya, Çin, Azerbaycan, Kazakistan, Pakistan, Afganistan, İran olmak üzere 12 ülkeye haftada 64 sefer yapılmaktadır.
Pandemi döneminde karayolu taşımasındaki kısıtlamalar özellikle demiryolu ile taşımaları artırdı, blok konteyner trenleri ve tır kasası taşımacılığını ön plana çıkardı. Artan talebi karşılamak üzere tren sefer sayıları artırılırken yeni tren seferleri konuldu. Halen tır kasası taşımacılığı devam ediyor ve haftada karşılıklı 6 sefer yapılıyor. Tır kasası taşımacılığının ülkemizde farklı noktalardan ve Marmaray Boğaz Tüp Geçişi ile Anadolu yakasından da yapılması hedeflenmektedir.”
Bakü Tiflis Kars Demiryolu Hattı ve Orta Koridor ile konteynerlerin Türkiye'den Rusya'ya 8 günde, Çin'den Türkiye'ye 12 günde, Çin'den Avrupa'ya 18 günde ulaştığını söyleyen Yalçın, Türkiye ile İran arasındaki taşımaların da her geçen gün arttığını ilk etapta bu taşımaların 1 milyon tona ulaştırılmasının hedeflendiğini, Van Gölü geçişinde, vagon kapasitesini 8-12 vagondan 35-40 vagona, taşıma kapasitesini 400 tondan 4 bin tona çıkartan yeni Van Gölü feribotlarının devreye girmesi ile İran yönlü taşımalarda çok önemli avantajlar sağlandığını belirtti.
Kullanım ömrü uzun, çevre dostu, petrole bağımlılığı giderek azalan demiryolu taşımacılığının ekonomik yönüyle sanayicinin, üreticinin lojistik girdi maliyetini düşürdüğü, uluslararası rekabet gücüne destek verdiğini ifade eden Yalçın sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye-İran taşımalarının yanı sıra İran üzerinden Afganistan, Pakistan, Orta Asya ülkeleri ve Çin’e yük taşınabilmesi için ilgili ülkeler demiryolu idareleri ile yapılan işbirliği sonuçlarını veriyor. Pakistan, İran ve Türkiye arasında hayata geçirilen "İslamabad-Tahran-İstanbul (ITI) Kargo Treni Projesi" kapsamında ilk yük treni 5 bin 981 km’lik parkuru yaklaşık 13 günde tamamlayarak İstanbul’a ulaştı. Bu tren seferleri, 30-35 gün süren deniz taşımacılığına kıyasla zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken iki ülke arasındaki ticareti artırıyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye-Pakistan hattındaki seferlerin düzenli hale getirilmesi ve Marmaray’ı geçerek Avrupa bağlantısının sağlanması hedefleniyor. Diğer taraftan Türkiye ile Azerbaycan arasında Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu Hattı’ndaki yük taşımacılığına Karabağ güzergahı da eklendi.”
“Demiryolu taşımalarının toplam karasal taşımalardaki payı sürekli artmaktadır”
Yalçın demiryolu yük taşımacılığının artırılması için çok yönlü çalışmaların devam ettiğini, sınır geçiş işlemlerinin elektronik entegrasyonla 5 ila 7 dakika arasında gerçekleştirildiğini, BTK Demiryolu Hattı ve Orta Koridor üzerinden gerçekleştirilen demiryolu yük taşımalarında ortak taşıma belgesinin kullanılmaya başlandığını, Avrupa’ya, Orta Asya’ya yapılan konteyner taşımalarında yerli üretim platform vagonları ile daha fazla yükün, daha kolay taşınmasının sağlandığını ifade etti.
Yalçın, “Kullanım ömrü uzun, çevre dostu, petrole bağımlılığı giderek azalan demiryolu taşımacılığı ekonomik yönüyle sanayicimizin, üreticimizin lojistik girdi maliyetini düşürmekte, uluslararası rekabet gücüne destek vermektedir. Yurtiçi ve yurtdışı yük taşımalarımız sürekli artma eğilimindedir. Demiryolu taşımalarının toplam karasal taşımalardaki payı sürekli artmaktadır. Türkiye Yüzyılını inşa ederken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda çalışmalarımız devam etmektedir.
Taşıma modları arasında rekabet yerine işbirliği teşvik edilmesi, multimodal taşımanın yaygınlaşması bu amaçla konteyner taşımasının yaygınlaştırılması, taşımaların çeşitlendirilmesi, Avrupa ile ülkemiz arasında gerçekleştirilen tır kasası taşımalarının yaygınlaştırılması sektörümüzün daha da büyümesinin önünü açacaktır.
Demiryolu sektörünün bileşenleri olarak diğer demiryolu tren işletmecileri ile uyum içerisinde güç birliği yaparak ülkemizi bölgesel lojistik üs yapmak hedefiyle durmadan çalışıyoruz. “dedi.
Kaynak: Gümrük TV