İştirakten Kesilen Kesinleşmemiş Ceza Kararlarının Yapılandırılması
Gümrükler Genel Müdürlüğü “7440 Sayılı Kanun – İştirakten Kesilen Kesinleşmemiş Ceza Kararlarının Yapılandırılması” hakkında bir yazı yayımladı.Yazıda, ticaret Bakanlığına intikal eden olaylardan; 7440 sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına Dair Tebliğin “Kesinleşmiş Alacaklar” başlıklı 4 üncü maddesinde 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle kesilmiş idari para cezalarına ilişkin hükümlere yer verildiği ancak, “Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacak asılları” başlıklı 5 inci maddesinde bu hususta açık bir hüküm bulunmadığından iştirak nedeniyle düzenlenen ve anılan Kanunun yayım tarihi itibariyle kesinleşmemiş statüde olan idari para cezalarının 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine ilişkin tereddütler oluştuğu ifade edildi.
Yazıda devamla bu tereddütlerle ilgili 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun kapsamında intikal eden bir olay üzerine Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alınan 22.10.2021 tarihli ve 68464883 sayılı yazıda;
” Konuya ilişkin olarak 7326 sayılı Kanun hükümleri incelendiğinde; anılan Kanunun “Kesinleşmiş alacaklar” başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklar hakkında, ikinci fıkrasında da Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklar hakkında hükümlere yer verildiği bildirildi.
Söz konusu maddenin birinci fıkrasında, “(1) Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil); (…)
b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının, (.) tahsilinden vazgeçilir.” hükmüne,
İkinci fıkrasında da, “(2) Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil); (.) “b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş idari para cezaları ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle kesilmiş idari para cezalarının yüzde 50’sinin, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan yüzde 50’sinin, (.) tahsilinden vazgeçilir.” hükmüne yer verildiğine işaret edildi.
Yazıda devamla, 7326 sayılı Kanunun söz konusu 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklar açısından ortak bir düzenleme belirlendiği ve burada iştirak nedeniyle düzenlenen idari para cezalarının yapılandırılması hususunda ayrıca hüküm konulduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında da Ticaret Bakanlığı bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacakların yapılandırılması hususunda hükümler konularak iştirak hususunun ayrıca belirtildiğine dikkat çekildi.
Kanunun “Kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklar” başlıklı 3 üncü maddesi incelendiğinde ise, 2 nci maddede tercih edilen ayrı ayrı düzenleme yerine bu alacaklara dair kuralların aynı madde içinde belirlenmesinin tercih edildiği bildirildi. Maddenin birinci fıkrasında “(1) Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin…” şeklinde, ikinci fıkrasında, “(2) Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda.,” şeklinde, üçüncü fıkrasında da “(3) Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde(.)” şeklinde düzenleme yapıldığı anımsatıldı.
Bu kapsamda aynı maddenin yedinci fıkrasında yer verilen, “Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilen vergi cezalarında, cezaya muhatap olanlar bu madde hükmünden üçüncü fıkranın (b) ve (c) bentlerinde açıklandığı şekilde yararlanır. Bu takdirde, vergi cezasına uygulanan gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın da bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şarttır.” hükmünün, gerek Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklar açısından gerekse de Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklar açısından ortak bir hüküm olduğu sonucuna varıldığı bildirildi.
Sonuç olarak, 7326 sayılı Kanunun 2 inci ve 3 üncü maddeleri ile 7440 sayılı Kanununun 2 inci ve 3 üncü maddeleri aynı hükümleri ihtiva ettiğinden Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yukarıda yer alan mütaalası doğrultusunda iştirak nedeniyle kesilmiş idari para cezalarından “Kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunanlara” 7440 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentlerinin uygulanacağı ifade edildi.
İlgili yazıya ulaşmak için tıklayınız.
Kaynak: Gümrük TV