AB, Emisyon Ticaret Sisteminin Kapsamının Genişletilmesi Konusunda Anlaşmaya Vardı
Avrupa Komisyonu, emisyon ticaret sisteminin kapsamının
genişletilmesi ve Sosyal İklim Fonu kurulması konusunda anlaşmaya vardı.
Bu anlaşma, AB’nin 2030’a kadar net sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 oranında azaltma taahhüdüne ulaşma yönünde atılmış temel bir adım olarak görülüyor.
Anlaşma doğrultusunda, deniz taşımacılığı emisyon ticaret sistemi (Emission Trading System, ETS) kapsamına dahil edilecek. Öte yandan konut ve karayolu taşımacılığı sektöründeki yakıt kullanımına yönelik özel bir emisyon ticaret sistemi kurulacak ve bu düzenleme 2027’de yürürlüğe girecek.
Anlaşmayla, ETS kapsamında yer alan sektörlerden kaynaklanan emisyonlar 2005 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar yüzde 62 oranında azaltılacak. Bu oran, önceki mevzuatta belirlenmiş olan yüzde 43’lük orana kıyasla yüzde 19’luk önemli bir artışa tekabül ediyor.
Yıllık emisyon azaltımlarının hızı da yılda yüzde 2,2’den 2024’ten 2027’ye yüzde 4,3’e ve 2028’den itibaren yüzde 4,4’e yükseltilecek.
Anlaşmada 2026 ile 2034 arasında, kapsanan sektörler için belirli işletmelere sağlanan ücretsiz emisyon ödeneklerinin kademeli olarak kaldırılması da yer alıyor. Ayrıca karbon kaçağını önlemek için 13 Aralık’ta anlaşmaya varılan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), ETS’deki ücretsiz emisyon ödeneklerinin kademeli olarak kaldırılmasıyla aynı hızda aşamalı olarak devreye alınacak.
Yoksul hanelerin ve küçük işletmelerin yeni sisteminin mali etkilerine karşı desteklenmesi için bir Sosyal İklim Fonu kurulacak. Fon ile ev yalıtımı, ısı pompaları, güneş panelleri ve elektrikli mobilite gibi enerji verimliliğine yönelik yapılacak yatırımlarda mali destek sağlanacak. Sosyal İklim Fonu, AB bütçesi kapsamında olacak ve 65 milyar avroya kadar gelir tahsis edebilecek.
Anlaşmanın yeni mevzuat olarak yürürlüğe girmesi için Parlamento ve Konsey tarafından resmi olarak kabul edilmesi gerekiyor.
Bataryaların geri dönüşümüne yönelik yasa kabul edildi
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) iç pazarına batarya satan şirketlerin, üretimde kullanılan malzemelerin çevreye duyarlı bir şekilde tedarik edildiğini kanıtlaması zorunlu hale getirildi.
Yeni yasa bataryaları, malzemelerin tedarik edilmesinden toplanmasına, geri dönüştürülmesine ve yeniden kullanılmasına kadar tüm yaşam döngüleri boyunca sürdürülebilir hale getirerek AB’nin hem döngüsel ekonomi hem de sıfır kirlilik hedeflerini öne çıkarıyor.
Yeni yasa kapsamında özellikle bakır, kobalt, lityum, nikel ve kurşun gibi değerli ürünlerin geri kazanımına odaklanılacak.
Yeni yasa ile, geri dönüşüm verimliliği esas alınarak bataryaların ekonomiye geri kazandırılması hedeflenecek. Piller için belirlenen geri dönüşüm hedefi 2027’de yüzde 63 ve 2030’da yüzde 73 olurken, hafif ulaşım araçlarında kullanılan bataryalarda hedef 2028’de yüzde 51 ve 2031’de yüzde 61 olacak. Lityum için ise geri dönüşüm hedefleri 2027’ye kadar yüzde 50 ve 2031’e kadar yüzde 80 olacak.
AB iç pazarına batarya satan şirketlerin, üretimde kullanılan malzemeleri çevreye duyarlı bir şekilde tedarik edildiğini kanıtlaması zorunlu hale gelecek. Bu, batarya üretimi için kullanılan ham maddelerin çıkarılması, işlenmesi ve ticareti ile ilgili sosyal ve çevresel risklerin tanımlanması ve azaltılması gerektiği anlamına geliyor.
2006’dan beri geçerli olan mevcut Piller Direktifinin yerini alacak yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce Avrupa Parlamentosu ve Konsey’in resmi olarak kabul etmesi gerekiyor. Piller için bu yeni beşikten mezara düzenleyici çerçevenin tamamen işlevsel hale gelmesi için 2024’ten 2028’e kadar çok daha ayrıntılı kuralları içeren ikincil mevzuatın kabul edilmesi de gerektirecek.
Kaynak: Gümrük TV