ABD Section 232 Önlemlerini Kaldırmayacağını Belirtti
Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri, “ABD Section 232
Önlemleri hakkında” bir yazı yayımladı.
Yazıda, ABD tarafından Section 232 kapsamında çelik ve alüminyum ithalatına uygulanan önlemlerin, Türkiye tarafından Dünya Ticaret Örgütü Anlaşmazlıkların Halli Organına (AHO) taşındığı ve bu konuda bir Panel kurulduğu iletildi. (DS564). Söz konusu uyuşmazlıkta Panel raporunun 9 Aralık 2022 tarihinde yayımlandığı belirtildi. Söz konusu raporda
Panelce Türkiye haklı bulunarak:
• ABD tarafından alınan önlemlerin “Taviz Listesi” (Schedules of Concessions) dışı vergiler uygulanması nedeniyle GATT 1994’ün 2. Maddesine aykırı olduğu,
• Bazı ülkelere tanınan toptan muafiyetlerin veya yapılan kota anlaşmalarının bu ülkeler nezdinde avantaj yarattığından ve ayrıca Türkiye’ye karşı önlemin bir dönem yüzde 50 oranında uygulanmasının yine diğer ülkelere avantaj yarattığından bahisle GATT 1994’ün 1. Maddesinde yer alan “En Çok Kayrılan Ülke” (Most Favoured Nation) ilkesine aykırı olduğu,
• Bazı ülkelerin kota karşılığında önlemden muaf olmasının GATT 1994’ün 11. Maddesinde yasak olarak tanımlanan miktar kısıtlaması sınıfına girdiği ve bu sebeple ilgili maddeye aykırı olduğu,
• Önlemlerin ABD tarafından GATT 1994’ün 21. maddesine (Güvenlik İstisnaları) dayandırılmasına rağmen, önlemlerin herhangi bir “savaş veya uluslararası ilişkilerde bir olağanüstü durum anında” alınmadığı ve bu sebeple 1., 2. ve 11. maddelere aykırılığın 21. Madde kapsamımda bir istisnadan yararlanamayacağı belirtildi.
Öte yandan Panel, ABD önlemlerinin GATT 1994’ün 19. Maddesi (Bazı Ürünlerin İthalatında Olağanüstü Durum – Korunma Önlemleri) kapsamında alınmadığına hükmettiği ifade edildi. Bu kapsamda, söz konusu uygulama için Korunma Önlemleri Anlaşması hükümlerinin geçerli olmayacağını ifade ederek, bu çerçevede Türkiye argümanlarının reddedildiği aktarıldı.
Sonuç olarak, Panelin ABD’nin GATT 1994’e aykırı bulduğu önlemlerini yükümlülükleriyle uyumlu hale getirmesini önerdiği iletildi.
Anlaşmazlıkların Halli’nin Uygulanmasındaki Kurallar ve Prosedürler’in (Dispute SettlementUnderstanding-DSU) 21.maddesine göre, panel veya temyiz organı kararlarının uygulanmasının AHO’nun gözetimi altında bulunduğu ifade edildi. Bu çerçevede, panel veya temyiz organı kararının AHO’da kabul edilmesinin ardından tarafların kararın uygulanması için makul bir süre içerisinde anlaştıkları belirtildi.
DSU’nun 22. maddesine göre ise, söz konusu makul süre içerisinde panel veya temyiz kararının uygulanmaması halinde şikayetçi ülkeye bir tazminat veya karşı önlem hakkı verdiği vurgulandı. Bu kapsamda, taraflar arasında makul sürenin tamamlanmasının ardından 20 gün süre içerisinde bir tazminat kapsamında anlaşılamaması halinde, şikayetçi tarafın, AHO’dan önlemden dolayı oluşmuş zarara eşdeğer bir karşı önlem uygulama talebinde bulunması hakkı doğduğunun altı çizildi. Sonrasında AHO’da karşı önlemin içeriğine ilişkin süreç başladığı aktarıldı.
Ancak, DTÖ AHO’da temyiz organının çalışamaz durumda olması sebebiyle, bahse konu panel kararının ABD tarafından temyize götürülerek, sürecin tıkanmasına yol açılabilmesi de ihtimal dâhilinde olduğu bildirildi.
Nitekim söz konusu raporun açıklanmasının ardından ABD Ticaret Temsilci Yardımcısı tarafından yapılan açıklamada, ABD'nin panel kararını kabul etmediği, DTÖ'nün ulusal güvenlik konularında karar verecek yetkiye sahip olmadığı, bu çerçevede bir panel kararının ulusal güvenlik kapsamında verdiği bir kararın önünde tutulmayacağı ifade edildi. Bu kapsamda, Section 232 önlemlerinin kaldırılmasının düşünülmediği belirtildi.
Son olarak, halihazırda ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu (USITC) tarafından, Section 232 önlemlerinin etkili olup olmadığına ilişkin bir gözden geçirme yürütüldüğü ve USITC, 15 Mart 2023 tarihine kadar raporunu ilgili makamlara sunacağı bildirildi.
İlgili yazı için tıklayınız.
Kaynak: Gümrük TV