Bakan Murat Kurum Sanayide Yeşil Dönüşüm Seminerine Katıldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum,
“Sanayide Yeşil Dönüşüm Semineri”nde yaptığı konuşmada, “Türkiye Yüzyılı
vizyonuyla önümüzdeki yüzyıl, verimliliğin ve sürdürülebilirliğin yüzyılı
olacak.” dedi.
Bakan Murat Kurum, Ankara Crowne Plaza Otel'de düzenlenen Sanayide Yeşil Dönüşüm Semineri’ne katıldı. Bakan Kurum, burada tekstil sektöründe temiz üretim uygulamaları kapsamında geliştirilen prototipleri inceledi.
Bakan Kurum, iki gün sürecek “Sanayide Yeşil Dönüşüm” seminerinde birçok alanda istişare etme fırsatı bulacaklarını belirterek 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerine ulaşma noktasında yapılan tüm bu çalışmaların İklim Kanunu’na da altlık olacağını ifade etti.
Paris Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte Türkiye’nin bir vizyon ortaya koyduğunu belirten Bakan Kurum, “2053’e ilişkin net sıfır emisyon hedefi ile birlikte bu alanda çalışmalar yapacağımızı tüm dünyaya da ilan etmiş olduk. Tüm kurumlarımızla özel sektörümüzle işbirliği içerisinde iklim değişikliği ile mücadelemizi de kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla önümüzdeki yüzyılın verimliliğin ve sürdürülebilirliğin yüzyılı olacağını ve bu yüzyılı da işte bu salondaki siz değerli dostlarımızla birlikte inşa edeceğimizi de ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.
“2030 yılında 500 milyon ton emisyon oluşumunu engellemeyi hedefliyoruz”
2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda Mısır’da COP27 toplantısına katıldıklarını hatırlatan Bakan Kurum şunları söyledi:
“Toplantıda ülkemizin ulusal katkı beyanını açıkladık ve bu çerçevede 2030 yılı için daha önce verdiğimiz emisyon artıştan yüzde 21 azalış hedefimiz vardı. Bu hedef doğrultusunda İklim Koordinasyon Kurulu ve tüm sektörlerimiz ile birlikte bilimsel bir çalışma yaptık. Bu bilimsel çalışma 2053 vizyonumuzla da uyumlu bir şekilde yapıldı ve önümüzdeki 50 yıla ilişkin hedefleri ortaya koyduk. Sanayiden ulaşıma, turizmden tarıma, yenilenebilir enerjilerin arttırılmasına, sanayideki üretim tekniklerinin gözden geçirilmesine, tarımdaki gerek ürün çeşitliliği gerek sulama projeleri ve organik üretimden tutun da insan sağlığını çevreye doğaya ilgilendiren tüm parametreler görüşüldü. Bu hedefler doğrultusunda da 2053 vizyonda uyumlu bir şekilde çalışmalar yaptık. COP27 toplantısında da ulusal katkı ve beyanımızda 2030 yılında emisyon artıştan, azalış hedefimizi yüzde 41’e yükselttiğimizi ifade ettik. Bu hedef doğrultusunda aslında 2030 yılında 500 milyon ton emisyon oluşumunu engelleme hedefini ortaya koyuyoruz. Ülkemizin gerçekleşen emisyonu yaklaşık 500 milyon ton dolayısıyla sadece 2030 yılında bugün ürettiğimiz emisyondan feragat ettiğimizi çocuklarımız, geleceğimiz adına bu mücadeleyi vereceğimizi tüm dünyaya ilan ettik. Bu önemli bir hedefti, bu hedef doğrultusunda en geç 2038 yılına kadar da emisyonlarımızı pik noktasına ulaştıracak ve akabinde de de net sıfır emisyon hedefimize de güçlü politikalarımızla birlikte ilerlemeye devam edeceğiz.”
“Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’mizin pilot uygulaması 2024 yılında başlayacak”
Ulusal katkı kapsamında öngörüldüğü üzere enerjiden sanayiye, ulaştırmadan binalara, atık sektöründen yutak alanlara kadar her alanda bir dönüşüm süreci yaşatacaklarını dile getiren Bakan Kurum, “Bu çerçevede 2024 yılında pilot uygulamasını başlatacağımız Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi kurma çalışmalarında da artık son noktaya geldik. 2024 yılında İnşallah ülkemizde hayata geçireceğimiz Emisyon Ticaret Sistemi ile birlikte sektörümüzde artık fazla emisyon üretenlerin cezalandırıldığı az emisyon üretenlerin ödüllendirildiği bir sistemi de hayata geçirmiş olacağız. Karbon fiyatlama mekanizmasından elde edeceğimiz gelir olacak; bu da bu gelir ile birlikte de aslında sanayicilerimizin temiz üretim ve yatırım süreçlerine destek olacağız. Yani az kirleteni ödüllendirdiğimiz bir süreç üretimine ve istihdamına destek olduğumuz bir süreci de yönetmiş olacağız.” şeklinde konuştu.
Tüm Organize Sanayi Bölgelerini “Yeşil OSB’ye” çevireceklerini kaydeden Bakan Murat Kurum, OSB’lerdeki yeşil dönüşümü örnek bir modelle tüm sektörlere yayılacağını bildirdi.
OSB’lerin, sanayilerin önemli bir yükünü çektiğine dikkat çeken Bakan Murat Kurum, “Yeşil OSB anlayışıyla inşallah dalga dalga bu değişimi, bu dönüşümü gerçekleştirmiş olacağız. Atacağımız her bir adımla da sanayide yeni dönüşümde, yeşil dönüşümde yeni sayfaları hep birlikte açmış olacağız. Enerji ve kaynak verimliliği, hava, su ve toprak için sıfır kirlilik prensibini gösteren tesislere de yine çevresel üretim göstergesi olarak sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi vereceğiz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, çevremizi koruyan tesislerimize bu belgelerimizi vereceğiz. Çevreci bir yaklaşımla faaliyetlerini sürdürdüklerine dair de bu belgeyi alan tesislerin çevresel taksonomi kriterlerini karşılayarak çevre yatırım fonlarından, Avrupa Birliği (AB) fonlarından, yine uluslararası fonlardan ve yeşil finansmanlarından bu belgeleri almış, sıralamaya girmiş taksonomide o sırada yer almış tesislere kredi imkânları finans imkânları sağlamaları noktasında gerekli adımları atacağız. Sanayi üretimimizin yüzde 45'ini oluşturan OSB’lerimiz inşallah yeşil dönüşümde öncü rol üstlenecekler.” dedi.
“2022 yılında 2.8 milyon ton atığı, alternatif hammadde olarak üretimde kullanımını sağladık”
Bakan Murat Kurum, bu sayede çevresel iyileştirmenin yanı sıra, ülkemiz sanayisinin dünya standartlarında üretim seviyesini yakalayacaklarını, ihracat pazarında da eşit şartlarda rekabet etme gücüne erişmesine ve dünya piyasalarında yüksek payla yer almasını sağlayacaklarını belirtti. Bakan Kurum, “Tabi güçlü bir ihracat için hammadde yönündeki eksikliklerimizi de OSB’lerimize yaptığımız dönüşümle karşılamaya gayret gösteriyoruz. Şunun altını önemle çizmek istiyorum ki; Türkiye ve sanayicilerimiz yurt dışından bir zaman çöp getirmediler. Çöp değil hammadde ithal ettiler ve sanayide yeşil dönüşümün en önemli adımlarından birini atarak tüm bu atıkları hammadde olarak kullandılar. Bu yolla 2022 yılında 2.8 milyon ton attığı, alternatif hammadde olarak sanayimizde ve üretimimizde kullanımını sağladık. Çevremizi, doğamızı bu atıklardan koruduk ve milletimizin cebine de yine gelir olarak geri döndürdük. İşte kaynaklarımız sınırsız değil diyoruz. Suyumuzu, havamızı korumak zorundayız diyoruz. İşte bir tişörtün üretiminde 2 bin 700 litre su kullanılıyor ve onu bir sezon giyiyor ve atıyoruz.” diye konuştu.
“Sürdürülebilir döngüsel ekonomi anlayışını ülkemizin merkezine oturtacağız”
Bakan Kurum, kullanılan suyun ve ham maddelerin yeniden kullanılması noktasında üretim tekniklerini geliştirmek zorunda olduklarının altını çizerek “Şunu herkes iyi bilmelidir ki biz sanayicimizle birlikte ülkemizin kalkınması için hem doğamızı ve çevremizi koruyacağız, hem de yeşil dönüşümün tüm adımlarını birlikte atacağız. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürüttüğümüz sıfır atık hareketiyle okullardan kamu binalarına ve sanayi tesislerimize, yerel yönetimlerimizden insanımızın, vatandaşımızın kullandığı her alanda geri dönüşümü de yaygınlaştıracağız. Bu çerçevede sürdürülebilir döngüsel ekonomi anlayışını ülkemizin merkezine oturtacağız.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum, Türkiye’nin yeşil dönüşüme etki eden, yön veren, lider bir ülke olarak bu süreci yürüteceğini ve hiç kimsenin, hiçbir yerin geride bırakılmadığı anlayışıyla 84 milyon vatandaşın içinde yer aldığı çalışmalar yürüteceklerini de sözlerine ekledi.
Kaynak: Gümrük TV