AB, Türkiye Menşeli Çocuk Kıyafeti Ürünlerinde ‘Güvensizlik Tespit’ Etti
Uludağ İhracatçı Birlikleri, “Güvensiz Ürünler” konulu bir
yazı yayımladı.
Yazıda, Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü’nün 23.11.2022 tarihli yazısına atıfla, Türkiye’den ihraç edilen ürünlerin insan sağlığı ve güvenliğine, ihracata ve Türk Malı imajına etkisi ve güvensiz görülen ürünlere ilişkin yaptırımlar ile ilgili olarak aşağıdaki hususların belirtildiği iletildi.
Türkiye’nin, 1996’da yürürlüğe giren Gümrük Birliği gereğince Avrupa Birliği (AB)’nin ürünlere ilişkin teknik mevzuatını ve sistemini uyumlaştırmış olduğu, hem uygunluk değerlendirme ve akreditasyon faaliyetleri hem de ürün güvenliği denetimlerinin bu çerçevede yürütüldüğü aktarıldı.
Bu kapsamda, Türkiye’de ürün güvenliğine ilişkin temel kuralların 12 Mart 2021 tarihinde yürürlüğe giren 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu'nda düzenlendiği ifade edildi. Kanunun amacının, ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemelere uygun olmasını sağlamak; piyasa gözetimi ve denetiminin (PGD) esasları ile yetkili kuruluşların görevlerini ve iktisadi işletmeciler ile uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yükümlülüklerini belirlemek olduğu aktarıldı. Kanun çerçevesinde ürünlerin güvenli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda imalatçıların ürünün ilgili olduğu alanda yer alan teknik düzenlemelere uygun olarak üretim yapmak zorunda olduğu belirtildi.
İç piyasada yapılan ürün güvenliği denetimlerinin PGD olarak isimlendirildiği ve dokuz farklı kamu kuruluşu tarafından sorumluluk alanlarındaki ürün grupları itibarıyla sürdürüldüğü, bu faaliyetlerin ülke genelinde koordinasyonunun ise Bakanlık tarafından sağlandığı vurgulandı. Kanuna aykırı olduğu tespit edilen ürünler için Kanun uyarınca idari para cezaları uygulandığı ve gerekli hallerde iktisadi işletmecilerin Kanunda öngörülen önlemlerden uygun ve gerekli görülenleri alması sağlandığı iletildi.
Diğer taraftan, 7223 Kanunun “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında; “Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler bu Kanun kapsamında piyasaya arz edilmiş sayılır.” Hükmünün amir olduğu belirtildi. Bu minvalde, AB pazarına ihraç edilen ürünlerden uygunsuz olduğu tespit edilenler için Kanun kapsamında gerekli önlemlerin alınması ve yaptırımların uygulanması gerektiğinin altı çizildi. AB, sağlığa ve güvenliğe risk arz ettiği tespit edilen gıda dışı ürünlerin bildirimini AB Hızlı Uyarı Sistemi (RAPEX) üzerinden (https://ec.europa.eu/safety-gatealerts/screen/webReport) adresi üzerinden yaptığı ifade edildi.
Sistemin herkesin erişimine açık olduğu ve sistemde yer alan Türkiye menşeli ürünlerin takibinin Bakanlıkça gerçekleştirildiği belirtilerek, görev alanları dahilinde incelemelerin yapılarak gerekli önlemlerin alınmasını teminen yetkili kuruluşlarla paylaşıldığı aktarıldı.
21 Kasım 2022 tarihi itibarı ile 2022 yılı başından itibaren RAPEX’te yayımlanan Türkiye menşeli ürünler incelendiğinde;
- Toplam 71 adet bildirim yapıldığı, bunlardan 49 adedinin tüketici ürünlerine yönelik olduğu,
- Söz konusu 49 bildirim incelendiğinde; bunlardan 34 adedinin bebek ve çocuklara yönelik çeşitli giyim ürünleri olduğu,
- Bahse konu 34 adet bildirim tetkik edildiğinde ise; bunlardan 29 adedinin boğulma riski, geri kalanların da yaralanma riski nedeniyle güvensiz bulunduğu tespit edildi.
Başta bebek ve çocuklara yönelik giyim ürünleri olmak üzere, Türkiye’den ihraç edilen tekstil ürünlerinde, çoğunlukla üzerlerinde bulunan süs vb. küçük cisimler nedeniyle güvensizlik tespit edildiği, daha da önemlisi bahse konu ürünlerde boğulma/yutma vb. nedenlerle ortaya çıkan güvensizlik tespitlerinin yıllardır süregeldiği de dikkate alındığında, bu durumun AB pazarındaki Türk malı imajına ve nihayetinde ihracata menfi etkilerinin bulunduğu ifade edildi.
Yazıda son olarak, AB ülkelerine ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünlerin 7223 sayılı Kanun kapsamında piyasaya arz edilmiş sayıldığı ve bu ürünlerin Türkiye’de uygulanan ürünün ilgili teknik düzenlemesine uygun ve dolayısıyla güvenli olmasının yasal bir zorunluluk olduğu belirtildi. Öte yandan, AB dışındaki ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünlerin de güvenli olması, tağşişe konu olmaması ve ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme ve belgelendirmenin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılması gerektiği, anılan Kanunun 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında hüküm altına alındığına dikkat çekildi. Bu nedenle, firmaların Kanunun ihracata yönelik hükümleri kapsamında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinin önem arz ettiği vurgulandı. Bu kapsamda, Bakanlıkça bilgilendirme seminerleri ve toplantıları gerçekleştirilmekle birlikte, firmaların bu alandaki farkındalıklarının artırılmasında sektör çatı kuruluşlarının desteğinin önem arz ettiği bildirildi.
İlgili yazı için tıklayınız.
Kaynak: Gümrük TV