Bakan Muş, Dış Ticaret Rakamlarını Değerlendirdi
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, mart ayında ihracatın geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 19,8 artışla 22,7 milyar dolar olduğunu belirterek,
"Bu rakam, tüm zamanların en yüksek mart ayı ihracat rakamıdır."
dedi.
Bakan Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu'nda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ile düzenlediği basın toplantısında, mart ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
İhracatta 2021 yılında yakalanan ivmenin bu yıl da devam ettiğini vurgulayan Muş, "Buna göre, geride bıraktığımız mart ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın mart ayına göre yüzde 19,8 artışla 22,7 milyar dolar olmuştur. Bu rakam, tüm zamanların en yüksek mart ayı ihracat rakamıdır. Ocak ve şubat aylarında da en yüksek aylık rakamları açıklamıştık. Bu yıl 3'te 3 yapmış olduk." diye konuştu.
Muş, mart ayı ithalatının ise 30,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktararak, söz konusu ithalat rakamında enerji ithalatının önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
"Enerji hariç ithalat martta 22,5 milyar dolar oldu"
Bu gelişmelerle mart ayında dış ticaret hacminin, geçen yıla göre yüzde 26 artışla 53,6 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Muş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu noktada, enerji ithalatı konusuna ayrı bir başlık açmakta fayda görüyorum. Ocak-mart dönemi ithalat artışımızda petrol ve doğal gaz başta olmak üzere emtia fiyatlarında küresel düzeyde yaşanan artışlar etkili olmuştur. Nitekim, küresel emtia fiyatları bu yılın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 41,8 artış göstermiştir. Diğer taraftan, ocak ayında 76 dolar olan brent petrol fiyatları mart ayında yüzde 70,2 artarak 130 dolar seviyelerine kadar yükselmiştir. Benzer şekilde Avrupa doğal gaz fiyatları da bu yılın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 313 gibi oldukça yüksek bir oranda artış göstermiştir. Küresel piyasalarda yaşanan bu durum haliyle enerji ithalatımıza yansımaktadır. Enerji ithalatımız mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 156 artarak 8,4 milyar dolar, ocak-mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 188 artarak 25 milyar dolar olmuştur. Enerji hariç bakıldığında, mart ayında ithalatımız 22,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir."
"Enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 95'e yükseliyor"
Bakan Muş, mart ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 73,4 olurken bu orana enerji hariç bakıldığında, bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,5 puan artışla yüzde 95'e yükseldiğinin görüldüğüne dikkati çekerek, "Bu veriler açıkça gösteriyor ki Ocak-Mart 2022 döneminde bir önceki yılın aynı döneminde göre gerçekleşen 25,7 milyar dolarlık ithalat artışının 16,3 milyar dolarlık kısmı enerji ithalatındaki artıştan, özellikle de doğal gaz ve ham petrol ithalatındaki yükselişten kaynaklanmıştır. Tüm bu verileri değerlendirdiğimizde ülkemizin geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla oldukça güçlü bir ihracat performansı ortaya koyduğunu ifade edebiliriz." ifadelerini kullandı.
Bu yılın devamında da güçlü performansın süreceğine ve ihracatta yeni rekorlara ulaşacaklarına inancının tam olduğunu kaydeden Muş, "235,6 milyar dolara ulaşan son 12 aylık ihracatımızla 250 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerliyoruz." dedi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, KDV indirimini fiyatlara yansıtmayan ve haksız fiyat artışlarıyla vatandaşları mağdur eden firmalara en ağır yaptırımları uygulayacaklarını belirterek, "81 ilde tüm denetim elemanlarımız sahada, teftiş kurulumuz teyakkuz halinde. Kanunlara aykırı şekilde etiket oyunlarıyla başka birtakım spekülatif hareketler yapanlara kanun çerçevesinde bedeli ağır ödetilecektir." dedi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş durumunun küresel ekonomi üzerindeki çok boyutlu etkilerinin ciddi şekilde hissedilmeye başlandığını ifade eden Muş, halihazırda salgın nedeniyle aksayan tedarik zincirlerinin, birçok kritik ham madde ve emtianın küresel çapta ana üreticileri olan iki ülke arasındaki savaştan ötürü daha fazla darbe aldığını ve bu durumun ilave fiyat artışlarına neden olduğunu söyledi.
Muş, OECD tarafından yayınlanan bir analizin, savaşın küresel çapta enflasyonu 2,5 puan artırabileceğini ve küresel ekonomik büyümeye yüzde 1'in üzerinde olumsuz etkisinin olabileceğini öngördüğüne dikkati çekerek, Avro Bölgesi'nin de mevcut krizden ciddi şekilde etkilendiğini kaydetti.
Türkiye'nin, bölgesinde yaşanan bu önemli olaya kayıtsız kalmadığını ve ateşkesin derhal sağlanması amacıyla yürütülen diplomasinin adeta merkezi haline geldiğini vurgulayan Muş, ülkenin her iki tarafla da görüşebilen güvenilir bir arabulucu rolünü güçlü şekilde devam ettirdiğini dile getirdi.
Muş, bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde iki ülkeyle ayrı ayrı üst düzey temasların yoğunlaştırıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bizler de Ticaret Bakanlığı olarak, söz konusu savaşın, iki ülkeyle de yıllardır sorunsuz bir şekilde sürdürdüğümüz ticari ve iktisadi faaliyetleri olumsuz etkilememesi için büyük çaba sarf etmekteyiz. Bakanlığımız bünyesinde tesis ettiğimiz koordinasyon masaları üzerinden ilgili tüm kamu kurumlarımız ve sektör paydaşlarıyla eşgüdüm içinde ihracat, ithalat, lojistik, gümrükler ve dış ilişkiler boyutuyla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu doğrultuda, çatışma bölgelerinde mahsur kalan kara yolu ve deniz yolu taşımacılarımızla tesis edilen kişisel iletişim hattı üzerinden erişim sağlanmakta, kendilerine insani yardım dahil her türlü destek verilmektedir."
Salgın ve savaşa karşı alınan tedbirler
Bakan Muş, diğer taraftan, savaş nedeniyle gemilerin artan navlun ve reasürans maliyetleri konusunda gerekli girişimlerde bulundukları bilgisini vererek, sektör kuruluşlarıyla sürekli irtibat halinde ve firmaların talepleri doğrultusunda, ihtiyaç duyulan ürünlerde arz güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirler de aldıklarını anlattı.
Benzer şekilde, alternatif tedarik kanalları ve yöntemlerinin tespitiyle sanayinin ihtiyaç duyduğu ürünlerin uygun maliyetlerle temini konusunda yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını belirten Muş, son olarak bitkisel yağlarda arz güvenliğinin sağlanması amacıyla kanola-kolza tohumu ile birlikte ayçiçeği yağına ikame olabilecek kanola yağı, aspir, mısır, soya ve palmiye yağlarında gümrük vergisi oranlarını sıfırladıklarını hatırlattı.
Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) ile ticari diplomasi faaliyetlerini daha da yoğunlaştırdıklarına işaret eden Muş, "Önce Kovid-19 salgını, şimdi de Rusya-Ukrayna Savaşı, Türkiye’nin özellikle Batılı ülkeler için güvenilir bir üretim ve tedarik merkezi olduğunu bir kez daha teyit etmiştir." ifadesini kullandı.
Romanya ile transit geçiş kotalarının serbestleştirilmesinin hem Türkiye hem de AB tarafı için önemli bir kazanım ve tarihi bir gelişme olduğuna dikkati çeken Muş, Türkiye üzerinden transit ticaretin gerçekleştirilmesinin küresel tedarik zincirlerinin stratejik ve lojistik olarak önemli bir halkası konumunda olan ülkenin bu rolünü pekiştirdiğini bildirdi. Muş, Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellemesi konusunda da en kısa zamanda olumlu gelişmeler görmeyi arzu ettiklerini söyledi.
Kaynak: Gümrük TV