Bakan Kurum, "Birleşik Krallık-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı"nda Konuştu
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum,
Türkiye'de iklim konusunda her sektörde çok sayıda yatırım fırsatı olduğunu
ifade ederek, yatırımcıları Türkiye'ye davet etti.
Bakan Kurum, Birleşik Krallık ve Türkiye iş birliğinde düzenlenen, "Yeşil Finansman Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, burada iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, yeşil finansman temini için neler yapabileceklerinin müzakeresini yapacaklarını belirtti.
Türkiye'nin küresel iklim değişikliğinden etkilenen bölgelerden biri olduğuna işaret eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda tüm sektörlerde önemli adımlar atıldığını, yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar geniş bir alanda kapsamlı değişikliklere gidildiğini belirtti.
Türkiye'nin İklim Kanunu hazırlıklarını ve uzun dönem iklim stratejisi çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kurum, ulusal katkı beyanını, ekim ayında kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
Ulusal Emisyon Ticaret Sistemini kuracaklarını da aktaran Kurum, "Karbon fiyatlama mekanizmasından elde edilecek gelirle sanayicimize temiz üretim ve yatırım süreçlerinde destek olmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede de ulusal bir yeşil taksonomi merkezini oluşturacağız. Burada da üretenle destek olanın bir araya geleceği, fikir alışverişi yapacakları bir ortamı oluşturmuş olacağız." diye konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Paris İklim Anlaşması'nın ortaya koyduğu hedeflere ulaşabilmek için dünyanın faydalanabileceği iklim finansmanının 2030'a kadar yıllık 5 trilyon dolar olması gerektiğine dikkati çekerek, bu tutarın 2019 ve 2020 yıllarında 650 milyar dolar olduğunu söyledi. Bu finans tutarının artırılmasının önemini vurgulayan Kurum, şöyle konuştu:
"Bundan sonra ticaretin, sanayinin, ulaşımın, turizmin döngüsel ekonomi çerçevesi içerisinde olması gerektiğini, bunun dünya için bir zorunluluk olduğunu göz ardı etmememiz gerekiyor. Ülkelerin iklim değişikliğine karşı önlemlerini sıkılaştırdığı bir senaryo altında en büyük petrol ve doğal gaz şirketleri için yaklaşık 900 milyar dolar tutarında 'terk edilmiş varlık' da ortaya çıkabilir. Aslında Rusya-Ukrayna krizi de bunu bize net bir şekilde göstermiştir ki kendi ekonomimizin kendimize her alanda yetmesi gerekiyor. Bu çerçevede bu adımları hep birlikte atmak zorundayız."
Kurum, yenilenebilir enerjinin önemine işaret ederek, özellikle yerel yönetimlerin ve özel sektörün yenilenebilir enerji talebinin artarak devam ettiğini anlattı.
Rüzgar enerjisi konusunda Türkiye'nin dünyadaki konumuna dikkati çeken Kurum, "Deniz üstü rüzgar enerjisi noktasında da bir düzenlemeye gittik. Artık offshore, denizlerimizin, göllerimizin üzerinde yenilenebilir enerjinin kullanılabilmesine ilişkin bir mevzuat düzenlemesi de yaptık. Aynı İngiltere'de olduğu gibi bu offshore tesislerini kurabileceğiz ki bu noktada İngiltere'nin bu tecrübelerinden faydalanmayı arzu ediyoruz." diye konuştu.
Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında, 4 yılda kamu ve özel sektörün 4,8 milyar dolar yatırım yaptığını aktaran Kurum, "Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak, sadece iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için değil, aynı zamanda her ülkenin kendi öz kaynaklarını kullanarak enerjide bağımlılığını azaltmak adına da önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Gümrük TV