“Yeşil Mutabakat Türkiye İçin Büyük Bir Şans”
EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 2021 yılı itibariyle toplam kuru meyve ihracatının yüzde 12,6 oranında artış kaydederek yaklaşık 1,6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.Ege İhracatçı Birlikleri, 2021 yılı ihracat performansı değerlendirme toplantısında “İhracat Türk ekonomisinin tek tutunduğu dal. 2021 yılındaki başarıyı 2022 yılının da sürdürmek, 2022 yılının da “Altın Yıl” olması için biz ihracatçılar üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” mesajını verdi.
Toplantıda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep;
“2022 yılında ihracatımızı 250 milyar dolara taşıyacaksak finansmana da aynı ölçüde ulaşmak zorundayız. Süreç öngörülemediği için sektörlerimiz maliyet hesabı yapamıyor. Birinci önceliğimiz üreticiden nihai tüketiciye kadar olan bütün taraflarca güven tesis etmek. AB Yeşil Mutabakatı, dünya için bir risk olarak algılansa da bu Türkiye için büyük bir şans. AB fonları, Dünya Bankası’nın vermiş olduğu ciddi destekler var. Sağlıklı gıdaya talepteki artış, 2022 yılında da devam edecek. Üç yıldır Turquality projelerine ağırlık veriyoruz. Pazarlama ve değer yaratma zinciri aşamasında kurumsal kimlik algısını öne çıkarmamız gerek.” diye konuştu.
“2022’de de Türk demir çelik sektöründe yaşanan olumlu hava devam edecek”
2021 yılı toplamına bakıldığında iştigal alanında yer alan çelik sektörünün Türkiye’ye en fazla ihracat geliri sağlayan 3’üncü, aynı zamanda ihracatını en yüksek oranda artıran sektör olduğunu anlatan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan şöyle devam etti:
“Birliğimiz ihracat rakamlarına baktığımızda da 2021 yılında gerçekleştirdiği 2 Milyar 241 Milyon dolarlık ihracatla EİB çatısı altında yer alan 12 birlik arasında bu yıl da en fazla ihracat yapan birlik konumunu korudu. İzmir, Türkiye’nin en önemli ihracat kapılarından biri. Ve en önemlisi ihracat Türkiye’de bir yaşam biçimi haline geldi. Demir çelik sanayisinin yüzde 80’den fazlasını hammadde ve enerji girdileri oluşturmakta. Türkiye yer altı kaynakları, hammadde ve enerji açısından zengin bir ülke değil, bu da maalesef bizi yurtdışına bağımlı kılıyor. O yüzden dövizdeki yükseliş maliyetlerimizi ciddi anlamda artırıyor. Kurlardaki ani dalgalanmalar ve maliyetlerin arttığı bir ortamda öngörülebilirlik de azalmakta. Bu bağlamda sektörümüzü zor bir yıl bekliyor gibi görünse de hali hazirda yeni yatırımlarda gerçekleşmektedir. Sektörümüz 80’li yıllardan beri Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında devletten destek almayarak yatırımlarını gerçekleştrimekte ve kendini geliştirerek bugünlere gelen bir sektör. 2021 yılında demir çeliğe olan talep hayli yüksekti. İhracatta geçtiğimiz yıl 2020 yılına nazaran miktar bazında yüzde 33, değer bazında da yüzde 65’lik bir artış sağlandı Toplam üretimimiz yıllık bazda 40 milyon ton oldu. 2022 yılında da Türk demir çelik sektöründe yaşanan olumlu havanın devam edeceğini öngörüyoruz.”
Kaynak: Gümrük TV