Mckinsey Aralık 2021 Raporu: “Avrupalı Şirketler Türkiye’yi Tercih Ediyor”
Ege İhracatçı Birlikleri, 2021 yılı ihracat performansı değerlendirme toplantısında “İhracat Türk ekonomisinin tek tutunduğu dal. 2021 yılındaki başarıyı 2022 yılının da sürdürmek, 2022 yılının da “Altın Yıl” olması için biz ihracatçılar üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” mesajını verdi.Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Türkiye’nin 225 milyar dolar ihracat yaparak, Orta Vadeli Ekonomik Programdaki 2023 hedefini geride bıraktığı 2021 yılında; Ege Bölgesi’nin ihracatı yüzde 29’luk artışla 28 milyar 158 milyon dolara çıktı. Ege Bölgesi’nde bu ihracata 10 binin üzerinde firmamız katkı sağladı. EİB’den ihracat yapan firma sayımız 2021 yılında 6 bin 644’e çıktı. Ege İhracatçı Birlikleri’ne 2021 yılında bin 489 yeni üye kazandık.” diye konuştu.
EİB sürdürülebilir ihracat için çalışıyor
211 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yapıldığını anlatan Eskinazi, Almanya, ABD ve İngiltere en çok ihracat yapılan ilk üç ülke olduğundan bahsederek, 2021 yılını ihracatta altın yıl olarak özetledi.
“İhracatımızın, sürdürülebilir kaynaklardan sağlanması için arka planda büyük bir efor harcıyoruz. Kurumsal sürdürülebilirlikten, sektörel saha çalışmalarına, insan kaynağının sürdürülebilirliğinden, firmaların Sürdürülebilirlik Ur-Ge projeleriyle desteklenmesine kadar birçok süreci yönetiyoruz.
Firmalarımızın ‘Sürdürülebilirlik’ ile ilgili projeleri öne almaları artık bir zorunluluk. Finans sektörü kaynaklarını sürdürülebilir projeler gerçekleştiren firmalara kullandırma kararı almış durumda. Şirketlerimiz sürdürülebilirlik temalı çalışmadıkları takdirde finansmana erişimde de tıkanıklıklar yaşayacaklar.”
McKinsey Aralık 2021 raporu
2022 yılında hammadde fiyatlarında düşüş beklentisi olduğunu ancak, navlun fiyatlarında pandemi öncesine dönüş olmayacağına değinen Eskinazi, hammadde fiyatlarının yanı sıra navlun fiyatlarında da artışlar yaşandığını ve tedarik tarafında önemli sorunlara neden olduğunu açıkladı.
“Ancak ülkemiz bu durumdan avantajlı bir konum elde etti. Uzak coğrafyalardan yapılan ticaret olumsuz etkilenirken, tedarikte yaşanan sıkıntılar ve gecikmeler yakın coğrafyadan tedarike yönelimi artırdı. Özellikle ana pazarımız Avrupa Birliği’nin yakın coğrafyadan alımı tercih etmesi sayesinde 2021 yılında siparişlerimizde önemli artışlar yaşandı. McKinsey’nin Aralık 2021 raporunda; Avrupalı şirketler arasında, yakından tedarike olan ilginin, Türkiye'ye doğru güçlü bir kayma ile kendini göstermekte olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin konjonktürü, ekonomik koşullar buna müsaade ederse, bu eğilim 2022’de de devam edecek.”
İhracat Türk ekonomisinin tek tutunduğu dal
Eskinazi, “Pandeminin seyri de ihracatımız açısından başka bir bilinmez olarak karşımızda duruyor. Türk ihracatçısının finansmana erişimindeki engeller ortadan kaldırılmalıdır. Merkez Bankası’nın Reeskont Kredilerindeki tıkanıklığı gidermesi gerekiyor. İhracat Türk ekonomisinin tek tutunduğu dal. 2021 yılındaki başarıyı 2022 yılının da sürdürmek, 2022 yılının da “Altın Yıl” olması için biz ihracatçılar üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bunun için döviz-faiz-enflasyon üçlüsünün bize köstek olmaması gerekiyor. Türk ekonomisinin önündeki en büyük problemin yüksek enflasyon olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Enflasyonu düşüremediğimiz takdirde, döviz ve faizde de istikrar sağlayamayız.” dedi.
Devlet destekleri güncellenmeli
Ege İhracatçı Birlikleri olarak, 2022 yılında odaklanacakları bir diğer gündemlerinin ise Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde Yenilenebilir Enerji Ekipmanları İhracatçıları Birliği kurulması olacağını anlatan Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:
“İhracatçılarımıza Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan sağlanan destek için 2021 yılında ayrılan 4, 126 milyar TL’den Kasım sonu itibariyle sadece yüzde 40’ı kullanıldı. 2020 yılının aynı dönemine göre Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) ’ten firmalarımıza aktarılan destek %37 oranında azaldı. Pandemi sebebiyle fiziksel fuarların yapılamaması, kısıtlamalar sebebiyle pazara giriş faaliyetlerinin yapılamaması bu desteğin kullanımının azalmasındaki ana faktör. Burada yapılması gereken, destekleri günümüz şartlarına uyarlayıp firmalarımızın bu desteklerden azami oranda faydalanmasını sağlamak.”
Kaynak: Gümrük TV