Yalçın Ertan: “Depreme Dayanıklı Çelik Yapı Modeli Yaygınlaştırılmalı”
Türkiye’nin büyük bir bölümünün deprem kuşağında yer aldığını, İzmir’in de özellikle en fazla tehlike arz eden bölgelerden biri konumunda olduğunu söyleyen Ertan, “30 Ekim’de yaşanan 6,9’luk depremde de maalesef birçok vatandaşımızı kaybettik, onları rahmetle anıyoruz. Deprem değil bina öldürür sözünün üzülerek doğruluğu ile tekrar yüzleşmek durumunda kaldık. Deprem hep birlikte mücadele etmemiz ve bilimsel veriler ile değerlendirmemiz gereken doğal bir afet. Artık deprem olduktan sonra çare üretmek yerine yapılarımızı depreme dayanıklı halde inşa edilmesi için biz üstümüze düşen çalışmaları yapmaya hazırız.” diye konuştu.
Güvenlik için binalarda kırılgan olmayan esnek yapısı, dayanımı ve hafifliği ile depreme karşı son derece güvenli bir model olan çelik yapı modelinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Ertan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çelik yapı sisteminin maalesef ki Türkiye'de bilinirliği oldukça düşük. Avrupa ve Amerika'da çelik sistem kullanımı yüzde 40'lardayken, bu rakam Türkiye’de yüzde 1 civarında seyrediyor. Korozyon ve çürüme riski bulunmayan yapı özelliğiyle yaygın kullanımdaki betonarme modeline göre uzun kullanım ömrüyle önemli avantaj sağlıyor. Yapı güvenliğinin yanı sıra tasarım açısından da geniş ve ferah mekanlar yaratılabilmesi ve estetik mimarinin uygulanmasına imkan sağlaması sebebiyle çelik yapı sistemini daha fazla paydaşa anlatmak için önümüzdeki dönemde çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.”
Yeşil dönüşümün etkisi artıyor
Yalçın Ertan yeşil üretimin önemine de değindiği konuşmasında “Bildiğiniz gibi Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında karbon ayak izinin 2030 yılında yüzde 50’ye ve 2050’de sıfıra indirilmesi hedefleri bulunuyor. En fazla karbon salınımı yapan sektörler arasında bulunan demir çelik sektörümüzün de bu doğrultuda rekabet avantajını kaybetmemesi için zaman kaybetmeden yeşil üretim ile karbon ayak izinin azaltılması konusunda bilinçlenmesi ve girişimlerde bulunması önem arz ediyor. Birliğimiz 2021 yılı ihracat hedefi olan 1,4 milyar dolara ulaşmak amacıyla sektörün karbon ayak izinin azaltılması konusunda bir çalışma grubu oluşturarak yeşil enerjiye dönüşüm, kömür yerine hidrojen kullanımı, döngüsel ekonomi konularında girişimlerde bulunacağız. Ayrıca endüstri 4.0 konusunda Almanya ile 3 yıldır yürüttüğümüz ortak çalışmaları devam ettireceğiz.” dedi.
Kaynak: Gümrük TV