ATO Başkanı Baran'dan Karşılıksız Çek İçin "Fon" Önerisi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel
Baran, TBMM gündeminde bulunan "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde yer alan çek
düzenlemesinin, çeki yazan keşideci ile çeki alan lehtarın ticari hayatının
devamının dikkate alınarak yapılması gerektiğini söyledi. Çekin bir borç
ilişkisine dayandığını hatırlatan Baran, "Çek yüzünden kimse hapis
yatmasın ancak alacaklılar da ticari faaliyetin karşısında aldığı çeki tahsil
etmek için uzun süren taksitler ve enflasyon karşısında
ezdirilmesin" diye konuştu. Baran, lehtarın alacağını
tahsil edeceği, keşidecinin de borcunu taksitlerle ödeyeceği bir fon
oluşturulması önerisinde bulundu.
ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak, TBMM gündeminde
bulunan torba yasanın 17'inci maddesi ile çek konusunda yeni bir düzenleme
yapıldığını belirterek, bu düzenlemeyle borçluların mağduriyeti giderilirken
alacaklıların mağdur edilmemesini istedi. Pandemi koşullarında yapılan
düzenlemeyle, 24 Mart 2020 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek düzenleme
suçundan mahkûm olanların cezalarının infazının durdurulduğunu, hükümlünün
tahliye tarihinden itibaren çek bedelinin yüzde 10'unu üç ay içinde, kalanını
ise ikişer ay arayla 15 taksitte ödeyebilmesine olanak tanındığını
hatırlatan Baran, daha sonra yapılan ikinci düzenlemede üç aylık sürenin
bir yıla çıkarıldığını söyledi. TBMM gündeminde bulunan yeni
düzenlemeyle de, kapsamın genişletildiğini, 24 Mart 2020 tarihi ile 30 Nisan
2021 tarihi arasındaki karşılıksız çek suçlarının da kapsama alınmak
istendiğini kaydeden Baran, "TBMM gündeminde bulunan teklifle, çek
bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini ödemek için öngörülen süre 30 Haziran
2022 tarihine kadar uzatılacak. Kalan kısım ise bu tarihten itibaren ikişer ay
arayla 15 eşit taksitte ödenecek" diye konuştu.
Karşılıksız çek konusunun 10 yılı aşkın süredir ülke gündeminde
yer aldığının altını çizen Baran, karşılığı olmadan yüksek miktarda
çek keşide edilebilmesindeki kolaylık ve çeklerin kredi aracı olarak
kullanılmasındaki yaygınlığın çek konusunu bir sorun olarak ülke gündeminde
tuttuğunu söyledi. Çekte keşideci ve lehtar dışında çek defteri veren
bankaların da taraf olduğunu hatırlatan Baran, keşidecinin de
lehtarın da mağduriyetini önleyecek bir düzenlemeyle konunun kökten
çözümlenmesi gerektiğini ifade etti.
Bankalara çek garantisi
Bankaların verdiği çek yaprağından sorumlu olduğu tutarın
artırılması gerektiğini kaydeden Baran, "Bankaların çek defteri verme
konusundaki cömertliği, keşidecilerin de ticari hayatlarına uyumsuz rakamlarla
çek yaprağı imzalamaları sonucu, çek karşılığı ticaret yapanlar mağdur oluyor.
Konu mahkemelere yansıdığında ve hapis cezası söz konusu olduğunda keşideci de
mağduriyet yaşıyor. Çek yüzünden kimse hapis yatmasın ancak alacaklılar da
gerçekleştirdiği ticari faaliyetin karşısında aldığı çeki tahsil etmek için
uzun süren taksitler ve enflasyon karşısında ezdirilmesin. Karşılıksız çek
yüzünden hapis yatan ya da hapis yatma tehlikesi bulunan kadar, yaptığı
ticaretin karşılığını tahsil edemeyerek mağduriyet yaşayan binlerce
vatandaşımız da var. Hâlihazırda TBMM gündeminde yer alan çek borçlarını
öteleyerek taksite bağlayan düzenleme, bir tarafın mağduriyetini giderirken
diğer tarafın mağduriyetine yol açma tehlikesi içeriyor. Konunun tekrar tekrar
gündeme gelmemesi için bankaların çek yaprağında yazan meblağın en az yüzde
10'unu garanti etmesi bu sorunun önüne geçilmesi için önemli bir adım
olacaktır" dedi.
"Çekte ödeme için fon oluşturulsun"
Baran, TBMM'deki düzenlemeyle çek alacaklılarının hakkı
olan meblağı tahsil etmesi için yaklaşık 3,5 yıl beklemesi gerekeceğini
belirterek, kamunun destekleyeceği bir fon ile alacaklıların mağduriyetinin
giderilebileceğini kaydetti. Baran şunları söyledi:
"Karşılıksız çekte, lehtarın alacaklarını peşin tahsil
etmesine, keşidecinin de taksitle ödeyebilmesine imkân veren, kamunun
destekleyeceği bir fon ile çözüm üretilebilir. Alacaklı parasını bu fondan
peşin tahsil ederken, borçlu yasal düzenlemeyle belirtilen sürelerde taksitler
halinde ödemesini gerçekleştirebilir. Bu yapıyla pandemi sürecinde hapisten
çıkan ancak kapanmalar nedeniyle borçlarını ödeyemeyen keşidecilere borcunu
öteleme ve taksitle ödeme imkânı verilirken, alacaklıların da tahsilatlarını
yapıp, iş hayatlarına odaklanmaları sağlanabilir. Sonuçta kazanan ülke
ekonomisi olur."
Kaynak: Gümrük TV