UTİKAD Normalleşme Adımlarının Lojistik Sektörüne Etkilerini Değerlendirdi
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, 1 Haziran 2020 tarihi itibariyle atılan normalleşme adımlarının lojistik ve taşımacılık sektörüne etkilerini değerlendirdi.Hava kargo navlunlarında hızlı bir düşüş beklenmiyor
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, salgın sonrasında yolcu uçaklarının devre dışı kalması ve alınan olağanüstü tedbirler sonrası hızla yükselen hava kargo navlunlarında hızlı bir düşüş beklemediklerini dile getirdi.
Eldener, “Koronavirüs tedbirleri kapsamında sınırların kapanması ve sınırlamaların artmasından en çok etkilenen taşıma modu havayolu oldu. Normalleşme adımlarının atıldığı bugünlerde yolcu uçakları devreye girdi ancak yeni bagaj uygulamaları nedeniyle kapasite sorunu tam olarak çözülebilmiş değil. Bunun yanı sıra ithalat ihracat dengesizliği sebebiyle havayolu taşımacılığı maliyetlerinde bir azalma beklemiyoruz. Ülkemizden çıkış var ancak gelen mal olmayınca bu durum havayolu taşımacılığının birim maliyetlerinin düşmesini engelliyor. Pandemi sürecinde olağanüstü ek tedbirler alındı. Uçuş ekipleri dönüşümlü çalışmaya başladı, otellerde konaklayamadıkları için bir uçuş için birden fazla ekip kullanıldı, her bir personel için özel ekipman koruyucu önlemler alınırken bu süreçler de ek bir maliyet oluşturdu. Pandemi öncesindeki süreçte havalimanı işletmeleri ile kredili olarak çalışan şirketler peşin ödeme yöntemi ile çalışmaya başladılar, bu durum da şirketlerin nakit akışını etkiledi. Uçuş yapılan ülkeler tedbirler kapsamında ekstra maliyet talebinde bulundular, tüm bunlardan hareketle navlun arttı ama giderler de aynı oranda hatta daha fazlasıyla arttı. Taşımacılık ve ticaret tek yönlü yapılmaya başlanınca maliyetler de değişti, ek maliyet kalemlerinin devam etmesi halinde pandemi öncesine göre aynı fiyatların geri gelmesi şu an için mümkün gözükmüyor” dedi.
Yapılan yeni düzenlemeler ile yolcu uçaklarının kargo kapasiteleri azaldı
Uçuş noktalarının azalmasının beraberinde yolcu altı taşınan kargoların da azalmasına sebebiyet vereceğini, yeni düzenlemeler ile kabin bagajlarının yolcu beraberine alınması yasaklandığını, artık kabin bagajlarının da yüklere ayrılan bölümde yer işgal edeceği için özel ve genel kargolara ayrılan bölümün azalacağını dile getiren Eldener; bu durumun hava kargo navlunlarında artan birim maliyetleri beraberinde getireceğini vurguladı.
Eldener bu dönemde yolcu uçaklarıyla kişisel koruyucu ekipmanlar, maskeler, dezenfektasyon gibi malzemelerin taşındığını ancak genel ve özel kargolar yolcu uçakları altına koyulamadığını belirterek; yolcu uçaklarının genel ve özel kargolara açılması ve ticaretin çift yönlü düzene girmesi söz konusu olduğu zaman navlunlarda olumlu değişimin konuşabileceğini ifade etti.
Denizyolu taşımacılığında toparlanma bekleniyor
Pandemi dönemi ile birlikte özellikle ithalat yüklemelerinde düşüş yaşandığını dile getiren Eldener, ihracat yüklemelerinde ise otomotiv sektöründen kaynaklı ciddi bir düşüş yaşansa da Haziran ayı ve sonrasındaki aylar için toparlanmanın mümkün olacağını belirtti. Koronavirüs süreci sonrasında ekipman sorunu yaşamayan, tam kapasite ile taşıma yapan ve uğrak iptalleri neredeyse yok denecek kadar azalan denizyolu taşımacılığının durağan bir şekilde pandemi sürecini tamamlamayı beklediğini ifade etti.
Karayolu taşımacılığında pandeminin etkileri sürüyor
Emre Eldener, Pandemi döneminde yaşanan kısıtlamalar, sınır kapılarının kapanması, vize sorunları, vize ofislerinin tam kapasiteli çalışamaması gibi sorunlarla uğraşan ve lojistik akışların büyük sorumluluğunu üstlenen karayolu taşımacılığı henüz pandeminin etkisinden kurtulamadığını dile getirdi.
Eldener, “İthalat ve ihracat arasındaki dengesizlik, ülkemizden çıkış olduğu halde ülkemize giren ham madde ya da ürün/mamül olmadığından bu dengesizlik navlun fiyatlarının anlık olarak değişmesine sebep oluyor. Bununla birlikte ihracat araçlarının boş olarak yurda geri dönüş yapması ekstra maliyetler oluşturuyor ve bu durum zor günler geçiren sektör temsilcilerine ağır bir tablo olarak geri dönüyor.” dedi.
Salgın süreci demiryolu taşımacılığının önemini ortaya koydu
Hem fiziki temasın diğer taşıma türlerine kıyasla daha az oluşu hem de karayolu sınır kapılarında zaman zaman 50 kilometreyi aşan kuyruklar sebebiyle demiryoluna olan talep artışını hep birlikte gözlemlediklerini dile getiren Emre Eldener, demiryolu taşımacılığına yönelik gelişmeleri şu sözler ile değerlendirdi: “Özellikle bu dönemde ağırlıklı olarak İran firmaları başta olmak üzere karayoluyla taşımaları aksayan çoğu firma demiryolu taşımalarına yöneldi. Hele ki kesintisiz ve diğer taşıma modlarına göre taşıma riski az olan demiryolu taşımalarına olan ilginin gün geçtikçe daha da artacağını öngörebiliyoruz.”
Yapılan açıklamalara göre Marmaray Tüp Geçiti’nden yılda 25 bin konteynerin Anadolu'nun sanayi merkezlerinden yüklenerek Marmaray üzerinden Avrupa yakasına geçirilmesinin planlanmakta olduğunu ifade eden Eldener, Türkiye’de mamul hale gelen ihraç ürünlerinin Avrupa ülkelerine ihracatının trenle gerçekleşmesinin demiryolu ile sağlanan fiyat avantajı ile ihracatçıların rekabet gücünü artıracağını vurguladı.
Kaynak: Gümrük TV