UTİKAD Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Webınar’ı Büyük İlgi Gördü
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD’ın Webinar serisinin ilki olan "COVID-19 Öncesi ve Sonrasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığında Sorunlar ve Gelecek Öngörüleri" 17 Haziran’da gerçekleşti.Sektör temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği webinarda karayolu taşımacılığının geleceğine dair önemli bilgiler paylaşıldı.
UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur’un moderatörlüğünü yaptığı toplantı, UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Karayolu Çalışma Grubu Başkanı Ayşem Ulusoy’un sunumuyla başladı. Pandemi döneminde karayolu taşımacılığında yaşanan sorunları değerlendiren Ulusoy, “Koronavirüs salgını tüm yaşantımızı ve bütün sektörleri etkilediği gibi lojistik sektöründe de fazlasıyla etkili oldu. Hemen her an yeni bir bilgi ve duyuru ile karşı karşıya kaldık, kalmaya da devam ediyoruz, dolayısıyla yeni senaryolar üretme ihtiyacı duyuyoruz” dedi. Ulusoy pandemi sürecinde yaşananları şöyle yorumladı: “Pandemi sürecinde sınır-ülke-süreç yönetimi ve takip -sürdürebilirlik önemli rol oynadı. Bildiğiniz gibi Türkiye'nin dış ticaretinde iki önemli bölge var. Bunlardan ilki şüphesiz AB ülkeleridir. AB ülkeleri adeta salgının merkezi haline geldi. Başta İtalya, İspanya ve Fransa olmak üzere hemen her AB ülkesinde çok sıkı tedbirler alındı, sınır kapılarındaki geçiş süreleri uzadı, kademeli olarak hareket edilmesine imkan tanındı. Bu da ülke/gümrük geçiş sürelerini uzattı, bu durum da transit sürelerin uzamasına neden olup süreçlere olumsuz olarak yansıdı. Bu süreçte en önemli avantaj takograf kontrollerindeki uygulamaya yönelik farklılıklar oldu. 9 saatlik sürüş izinlerinin 11’e saate çıkarılması araçların sefer sürelerini pozitif yönde etkiledi.”
Ulusoy, Lojistik faaliyetlerin yoğun olarak sürdürüldüğü diğer bölgenin Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri olduğunu belirterek, Türkiye’nin Ortadoğu'ya açılan iki önemli noktası Irak ve İran'da da virüs salgınının etkisiyle aksamalar yaşandığına işaret etti. Ulusoy “Sınır kapılarında TIR kuyrukları oluştu, yükler bekledi. Dönmeyen dorseler ve konteynerler neticesinde yüzde 15 oranında navlun artışları görüldü. Şoförlerimiz sınır kapılarında sıkıntı yaşadı, belirsizlik ortamında beklemek durumunda kaldı, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandı ve bu zor süreçte aileleri ile iletişim sıkıntısı yaşadılar.” dedi.
Şoförlerin bu süreçte işlerinin başında olduklarını, riski bire bir yaşayıp o riskleri göze alarak çalışmaya devam ettiklerini belirten Ulusoy, “Sahada taşıma yapan, paletleyen, paketleyen, elleçleyen ve taşıma işine destek olan tüm çalışanlarımıza teşekkürü bir borç biliriz. Eksik çalışanların da yerine daha fazla çalışarak bu süreci devam ettirdiler.” İfadelerini kullandı.
Ayşem Ulusoy, Türkiye’de karayolu taşımacılığı ağırlıklı bir taşıma politikası izlendiğini vurgulayarak, karayolu taşımacılığının, küresel petrol talebindeki artışın yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu ifade etti. Bu durumda karayolu taşımacılığından kaynaklanan emisyonların hızlı bir artış eğiliminde olduğunu, dünya genelinde sera gazı salınımına en fazla etkisi olan sektörlerin başında gelen karayolu taşımacılık sektörü ve sektörde var olmak isteyen işletmelerin, çevre duyarlılıklarını ön planda tutarak ekosistemi tehdit eden ve ekonomik anlamda negatif etkilerini minimize edecek ve hizmet kalitelerini artırabilecekler stratejiler uygulamalı ve daha çevreci taşıma modlarına yönelinmesi gerektiğini vurguladı.
Ulusoy “Yükler sınırlardan 15 dakikanın altında geçebilmeli, taşımacılık koridorları yük taşımacılığı için açık tutulmalı, taşımacılığa yönelik ulusal sınırlamalar kaldırılmalı ve taşımacılık sektöründe çalışan herkese uygulanan idari prosedürler azaltılmalıdır. Lojistik Master Planı acilen masaya yatırılmalı, önce ulusal bazda alınması gereken önlemler görüşülmeli, süreç geliştirilmelidir. Sonrasında bu planımızı uluslararası platformlarda dile getirip ülkelerle ikili ilişkiler veya çoklu anlaşmalar ile bu konuları görüşüp bir yol haritası çizmeliyiz.” dedi.
.
UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur ve UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Ayşem Ulusoy, geçtiğimiz hafta gündeme gelen Avrupa Yeşil Mutabakatı’na da değindi. Mutabakat kapsamında ele alınan maddeler şöyle sıralandı:
• Çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması,
• Sektörün çevre dostu teknoloji yatırımlarının teşvik edilmesi,
• Sürdürülebilir alternatif yakıt ve elektrikli araç kullanımının artırılması,
• Yeşil teknolojilere geçiş esnasında yatırım desteği artırılması,
• Karayolu taşımacılığında çevreci (elektrikli) araçların kullanımının artırılması.
Aralık ayında duyurulan Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda AB çerçevesindeki hedefleri ve yapılacak çalışmaları özetleyen CLECAT Karayolu, Denizyolu ve Sürdürülebilir Lojistik Politikaları Müdürü Migle Bluseviciute bu mutabakatın Türkiye dahil çevre ülkelere olası etkilerini de değerlendirdi.
IRU Ticari Operasyonlar ve Taşıma Koridorları Sorumlusu Erman Ereke “COVID-19 ve buna bağlı kısıtlamalar, ticari karayolu (eşya ve yolcu) taşımacılığı ve bu alanda faaliyet gösteren firmalar üzerinde çok büyük olumsuz etki yarattı” diyerek küresel lojistik ağı üzerinde oluşan aksamalar sebebiyle, 2020 yılı içindeki toplam cironun yüzde 18 düşeceğinin öngörüldüğünü kaydetti.
Sağlık önlemleri, ilave sınır kontrolleri, kapanan kapılar gibi kısıtlayıcı önlemlerin uygulamaya alınması ile birlikte ülkeler arası taşımacılık faaliyetlerinde büyük aksamalar meydana geldiğini belirten Erman Ereke, “Asya Pasifik, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri, pandemide en fazla zarar gören taraflar oldu. Bu bölgedeki toplam ciro kaybı yüzde 21’i buldu” dedi.
Ereke, IRU Toparlanma Planı’nın “3 Ana Hedefi” barındırdığının altını çizen Ereke, bu hedefleri şöyle sıraladı:
"1. Sürücülerin, sektör çalışanlarının ve vatandaşların güvenliği
Çalışanlarımızın, müşterilerimizin ve toplumun sağlığı ve güvenliği, sektörün önceliğidir.
2. Tedarik zincirinin ve lojistik hizmet ağının devamlılığının sağlanması
Taşımacılık kurallarının hızla değiştiği ve sınırlandırma tedbirlerinin hayata geçirildiği durumlarda, eşya ve insanların en verimli şekilde hareket edebilmesi sağlanmalıdır.
3. Karayolu taşımacısı firmaların devamlılığının sağlanması
Genellikle küçük ve orta boy işletmeler finansal olarak zorluklar yaşamakta ve bu zorlukları aşmak için finansal desteğe ihtiyaç duymaktadır.”
Kaynak: Gümrük TV