Yılın İlk Yarısında Kuru Meyve Sektöründen 605 Milyon Dolarlık İhracat
Pandemiyle birlikle insanlar sağlıklı beslenmeye yöneldi, buna paralel olarak sağlıklı gıdaya talep yükselişe geçti. Tarım ve gıda gibi sektörlerin stratejik bir öneme sahip olduğu Covid-19 salgını ile iyice anlaşılmış oldu.Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol CELEP Dünya ekonomisinin zor günler geçirdiği pandemi sürecinde ihracatın yarıya yakınının tarım ürünlerinden sağlandığını belirtti. Celep, Türkiye'nin ihracatının yüzde 41 düşüş yaşadığı Nisan’da, kuru meyve sektöründe düşüşün çok sınırlı kaldığına, kuru meyve ihracatının Nisan ayında miktar bazında yüzde 1 arttığını, değer bazında ise yüzde 12’lik azalış gösterdiğini bildirdi.
Celep, yeni normalle ihracattaki performansın olumlu yöne evrildiğini, Haziran ayı ile birlikte daralmalarda hızla düzelmelerin başladığını belirterek, Haziran’da ihracatın yüzde 47’lik artışla 58,4 milyon dolara yükseldiğini ifade etti.
Yılın ilk yarısında kuru meyve sektörünün ihracatının 605 milyon dolar rakamına ulaştığını belirten Celep, 271 bin 240 ton kuru meyveyi 134 ülkeye ihraç ettikleri bilgisin verdi.
Celep “Ocak-Haziran döneminde kuru meyvede en çok ihracat yaptığımız ülke 87,4 milyon dolarla Almanya oldu. İngiltere kuru meyve ihracatında 86,7 milyon dolarla ikinci, ABD ise 43 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. 42 milyon dolarla Fransa, 33,8 milyon dolarla Hollanda, 26,2 milyon dolarla İtalya, 24,7 milyon dolarla Avustralya, 19,4 milyon dolarla Irak, 16,6 milyon dolarla Kanada yılın ilk yarısında kuru meyve ihracatında önde gelen pazarlarımız arasında.” dedi.
Ocak-Haziran döneminde ihracatın 221,7 milyon dolarını kuru üzüm, 114,4 milyon dolarını kuru kayısı, 92 milyon dolarını incir, 39,4 milyon dolarını diğer meyve kuruları, 36,2 milyon dolarını antep fıstığı, 33,1 milyon dolarını badem, 23 milyon dolarını diğer kavrulmuş meyveler, 17 milyon dolarını ceviz, 9,5 milyon dolarını çam fıstığı, 8,6 milyon dolarını leblebi, 4,3 milyon dolarını elma kurusu, 3,8 milyon dolarını kayısı ve zerdali çekirdeği, 1 milyon dolarını erik kurusu oluşturdu.
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) kuru incir ve kuru üzüm müdahale alımlarına yeni sezonda kuru kayısının da ilave edilmesinin Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduğu kuru meyve sektöründeki çiftçilere, üreticilere büyük katkı sağlayacağına işaret eden Celep, katma değerli ihracatın sürdürülebilirliğini sağlayacak adımlardan biri olduğunu vurguladı.
Celep “Ticaret Bakanlığımızın desteklediği Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi (URGE) projemiz kapsamında yalın üretim teknikleriyle daha az maliyetle daha kaliteli üretimi ve verimi artırmayı hedefliyoruz. Sektör olarak tedarik zincirinde yaşanan kırılma ve değişimi kendi lehimize çevirmek için dijital kanalları aktif bir şekilde kullanıyoruz.” dedi.
Kuru meyvelerin verimini artırabilmek ve üreticileri bilinçlendirmek için sosyal medya uygulamaları aracılığıyla toplantılar organize ettiklerine de değinen Celep, “Pandemi öncesi ülke ziyaretleri şeklinde gerçekleştirdiğimiz sektörel ticaret heyetlerini dijitale taşıdık. Ticaret Bakanlığı himayelerinde, Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinasyonunda ve Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonunda 7-9 Temmuz’da dünyanın en önemli re-export ve lojistik merkezlerinden Birleşik Arap Emirlikleri’ne gıda ürünleri sanal sektörel ticaret heyeti gerçekleştirildik. Gıda sektörlerinden 22 firma, 50’nin üzerinde yerleşik alıcıyla dijital ortamda 200 civarında görüşme gerçekleştirdi.” bilgilerini paylaştı.
Dijitalleşen firmaların ömrünün daha uzun olacağını vurgulayan Celep, Türkiye’nin tarım alanında yapacağı hamlelerde dünya genelindeki eğilimleri baz almasının şart olduğunu ifade ederek “Katma değer odaklı yeni tarım politikasının bir parçası olan üretici, ihracatçı, işletmeci ve tüketiciyi aynı platformda buluşturan Tarım ve Orman Bakanlığımızın başlattığı Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) da tarımda inovasyonun en güzel örneklerinden biri.” değerlendirmesinde bulundu.
Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve Gıda Birliklerinin organizasyonunda 12-16 Ekim tarihleri arasında tüm gıda sektörlerine yönelik sanal fuar organizasyonunu da ajandalarına eklediklerini bildiren Celep, “ABD, Çin, Orta Doğu ülkeleri, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere tüm dünyadaki birçok ülkeden alıcılar davet edilerek ikili görüşmeler, fuar ile eş zamanlı çeşitli gastronomi etkinlikleri ve uzmanların katılımlarıyla webinarlar gerçekleştirilecek.” dedi.
Celep “Lojistiğin hayatımızdaki yerinin tekrar sorgulandığı, yakınlık veya uzaklık kavramlarının yerine ulaşılabilirlik kavramının daha da öne çıktığı, yeni normalin bu veriler altında oluştuğu bir dönemi yaşıyoruz. Tedarik zincirini bozmadan sürdürebilenler ve çağın anahtar kelimesi dijitalleşmeye hızla adapte olabilenler bu dönemin kazananı olacak.” Değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Gümrük TV