10 maddede ABD tarifelerinin Türkiye’ye etkisi
ABD’nin ithalatı kısan yeni tarifeleri Türkiye’yi doğrudan etkiliyor. Kimi sektörler için fırsatlar doğarken, bazı alanlarda ihracat kayıpları gündeme geliyor. İşte yeni dönemin 10 başlıkta Türkiye’ye etkileri...
ABD’nin yeni gümrük tarifeleri küresel ticarette taşları yerinden oynatırken, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri de netleşmeye başladı. Uzun süreli tarife politikalarının ihracat, ithalat, sektörler ve fiyatlar üzerinde hem pozitif hem negatif etkileri olması bekleniyor.
ABD’nin ithalat vergilerini artırmasıyla birlikte, küresel ticaret akışlarında daralma yaşanacağı öngörülüyor. Bu durum Türkiye’yi hem pazar kaybı hem de rekabet avantajı açısından karmaşık bir tabloyla karşı karşıya bırakıyor.
Ekonomim yazarı H. Bader Arslan'ın konuya ilişkin köşe yazısına göre, işte 10 maddede ABD tarifelerinin Türkiye’ye olası etkileri:
İhracat pazarı daralabilir
ABD, 2024’te 3,3 trilyon dolarlık ithalatla dünyanın en büyük ithalatçısı konumundaydı. Yeni tarifelerle birlikte bu hacimde %20’ye varan bir daralma bekleniyor. Türkiye’den ABD’ye ihracat yapan firmalar, daha daralan bir pazarda rekabet etmek zorunda kalacak.
Küresel fiyatlar gerileyecek
ABD’nin dış taleplerinin düşmesiyle dünya genelinde üretim fazlası oluşabilir. Bu da ürün fiyatlarında gerilemeye neden olacak. Enerji ve hammadde fiyatlarında da düşüş trendi hız kazanacak. Bu durum, Türkiye’nin ihraç mallarının fiyatlarının da baskı altında kalmasına yol açabilir.
Türkiye rekabette avantajlı olabilir
ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı %10 oranındaki tarife, bazı rakip ülkelere uygulanan oranlardan daha düşük kaldı. Bu durum, Türk firmalarına yaklaşık %6’lık bir rekabet avantajı sağlayabilir. Ancak bu avantaj, azalan talep nedeniyle sınırlı kalabilir.
İthalatta düşüş yaşanabilir
Dünya genelindeki fiyat düşüşleri ve özellikle enerji fiyatlarındaki gerileme, Türkiye’nin ithalat faturasını azaltacak. Bu da dış ticaret dengesi açısından olumlu bir gelişme olabilir.
Asya’dan gelen mallar Türkiye’ye yönelebilir
ABD pazarında zorlanan ülkeler, alternatif pazarlar arayışında Türkiye gibi ülkelere yönelme eğilimi gösterecek. Uzak Doğu menşeli ürünlerin daha ucuza Türkiye’ye girmesi, iç pazarda rekabeti artırabilir.
İhracatçılar için küresel talep baskısı
ABD dışında kalan ülkelerin de ihracatında daralma yaşanacağından, Türkiye bu ülkelere mal satmakta da zorlanabilir. Küresel büyüme hızındaki yavaşlama, Türkiye’nin ihracatını sınırlayacak başka bir faktör olabilir.
Türkiye’yi dolaylı ihracat rotası olarak kullanabilirler
Yüksek vergi uygulanan ülkeler, düşük tarifeye tabi ülkeler üzerinden dolaylı ihracat yolları arayabilir. Türkiye bu tür bir güzergah olarak öne çıksa da bu durumun ticari ve diplomatik riskleri bulunuyor.
Doğrudan yatırımlar artabilir
Tarifelerin kalıcı olacağı beklentisi, Türkiye gibi stratejik üretim noktalarına doğrudan yabancı yatırım ilgisini artırabilir. Özellikle ABD pazarına ulaşmak isteyen firmalar Türkiye’yi üretim üssü olarak değerlendirebilir.
Tekstil ve hazır giyime pozitif ayrım
ABD’ye en fazla ihracat yapılan sektörlerden biri olan tekstil ve hazır giyim, bu süreçte avantaj sağlayabilir. Sıkıntılı dönemler geçiren bu sektörler, yeni dönemde talep yönlü canlanma yaşayabilir.
Enflasyona baskı azalabilir
Enerji ve hammadde fiyatlarındaki düşüş, Türkiye’de maliyet kaynaklı enflasyon üzerinde sınırlayıcı etki yaratacak. Küresel fiyatlardaki gerileme, içeride fiyat artışlarını frenleyebilir.
Kaynak: Evrim