Hisarcıklıoğlu, Türk-Alman Ekonomi Diyaloğu Toplantısına Katıldı
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu,
Berlin’de düzenlenen “Türk-Alman Ekonomi Diyaloğu” toplantısına katılarak,
Türkiye ve Almanya arasındaki iktisadi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda
görüşlerini dile getirdi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, hem Alman ekonomisine hem Türk ekonomisine katkı sunan Türk girişimcilerle gurur duyduğunu ve hepsinin birer kahraman olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile Almanya arasında köklü, tarihi ve iktisadi ilişkilerin bulunduğunu kaydetti.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 40 milyar doların üzerinde olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Almanya'da 3 milyonun üzerinde çoğunluğu Alman vatandaşı olan Türk yaşamaktadır. Siyasette sporda sanatta insanımız çok önemli görevler yürütmektedir. Hem Alman ekonomisine hem Türk ekonomisine katkı sunan Türk girişimcilerle gurur duyuyorum. Hepiniz birer kahramansınız. Birer başarı hikayesisiniz." dedi.
Dünya ekonomisini derinden sarsan Kovid-19 salgınını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, salgına karşı aşıyı bulanın yine Almanya'da yaşayan Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci olduğunu, bunun da iki ülkenin birbirine olan etkisini gösterdiğini ifade etti.
Almanya'da 80 bin Türk girişimcisinin yılda 80 milyar avro ciro yaptığını ve 500 bin bin kişiyi istihdam ettiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Ülkemizde 8 bine yakın Alman firması 10 milyar avro yatırım 120 bin kişiye istihdam sağlıyorlar. Almanya'daki Türklerin yatırımlarıyla ve Türkiye'deki Alman yatırımlarından gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
TATSO'nun varlığı kadar Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının (AHK) varlığını da önemsediklerini dile getiren Rifat Hisarcıklıoğlu, iki kurumun misyonunun karşılıklı yatırımları ve ticareti artırmak olduğunu belirtti.
Hisarcıklıoğlu, Almanya'nın Avrupa Birliğinin (AB) en büyük ekonomisi ve lokomotif ülkesi olduğunu vurgulayarak, "Almanya Türkiye AB ilişkilerinde daima belirleyici ve öncü olmuştur. Türkiye'yi AB'ye yakınlaştıran her kararda mutlaka Almanya'nın desteği var. Türkiye AB ilişkilerininin gündemine bakınca özellikle Almanya'nın desteğine daha çok ihtiyacımız var. Özellikle yeşil ve dijital dönüşüm, gümrük birliği modernizasyonu ve Türk vatandaşları için vize serbestisi bu konuların başında yer almaktadır. Almanya ile olan ekonomik ilişkilerimizi genişletmek ve derinleştirmek istiyoruz." diye konuştu.
“Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi Türkiye ile Almanya Arasındaki Ticaret Hacmini Arttıracak”
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ise Almanya'nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu ve ikili ticaretin dengeli biçimde artırılarak, yıllık hacmin 50 milyar dolara ulaşmasını istediklerini söyledi.
AB ile Türkiye arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşmasının e-ticaret, kamu alımları, tarım ve diğer sektörleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi ve güncellenmesiyle Türkiye ve Almanya arasındaki ticaret hacminin daha da artacağını ifade eden Şen, "Gümrük Birliği’nin güncellenmesi Türkiye ile Almanya arasında iş yapan ve yapmayı amaçlayan herkes için çok önemli bir adım olacaktır. Bunun için hep birlikte çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.
Avrupa'da enerji krizinin tetiklemesiyle Almanya’da son dönemde en çok konuşulan konulardan birinin enerjide dönüşüm, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sanayide hidrojen üretimi payının arttırılması olduğunu dile getiren Şen, şöyle devam etti:
"Batı dünyası ile Rusya arasında derinleşen krizde yapıcı rol oynayan ülkemizin, konumu, güçlü ekonomisi ve uluslararası enerji projelerindeki tecrübesiyle, doğal gaz başta olmak üzere enerji krizinin aşılmasında önümüzdeki dönemde başat rol üstlenmesi beklenmektedir. Hidroelektrik ve jeotermal gibi gelişmiş yenilenebilir enerji yatırımları olan Türkiye’nin özellikle güneş ve rüzgar enerjisinde de yüksek potansiyeli bulunmaktadır. Türkiye sahip olduğu yüksek üretim gücüyle yenilenebilir enerji alanında Avrupa'nın arz güvenliğine katkıda bulunabilecek en güvenilir ortaklardan biridir."
Büyükelçi Şen, Türkiye'nin uygun rekabet ortamı, yatırım teşvikleri, gelişmiş yasal düzenlemeleri, jeopolitik konumu ile öne çıkan ülke konumunda olduğunu vurgulayarak, "Türkiye yükselen pazarlara ulaşım kolaylığı, güçlü üretim altyapısı, gelişmiş ulaşım ve tedarik kanalları, lojistik merkezleri, ham madde ve ara girdilere kolay erişim imkanı, kalifiye iş gücü, iyi eğitimli 85 milyonluk insan kaynağı ve akademik bilimsel altyapısı ile, yeni tedarik kanallarının oluşturulmasında ve mevcutların çeşitlendirilmesinde öne çıkan bir ülkedir. Bu güçlü yönlerimiz sayesinde birçok sektörde Avrupa'nın ve bölgemizin üretim ve inovasyon merkezi haline gelmeyi amaçlıyoruz." şeklinde konuştu.
Kaynak: Gümrük TV